Yazı Detayı
03 Mart 2024 - Pazar 05:13
 
Zihinsel esaret: Afyonların ardındaki gerçek tehlike ve islami değerlere sadık kalma çağrısı
Muhammet BİNİCİ
info@muhammetbinici.com
 
 

Gerçek Tehlike: Afyonların Gölgesinde Kaybolan Değerlerimiz

Zihinsel Esaret: Afyonların Ardındaki Gerçek Tehlike ve İslami Değerlere Sadık Kalma Çağrısı

 


Yüzyıllar öncesinde Hasan Sabbah, Alamut Kalesi'nde katil savaşçılar yetiştiriyordu. Onlara sadece savaş becerileri öğretmekle kalmıyor, aynı zamanda zihinlerini de şekillendiriyordu. Onları "fedailer" (Alamut Fedaileri) olarak bilinen korkusuz savaşçılara dönüştürüyordu. Ancak, Alamut'taki eğitim sadece fiziksel değil, aynı zamanda zihin kontrolünü de kapsıyordu.

 

Hasan Sabbah'ın en büyük silahı ise "Afyon Bahçeleri" olarak bilinen gizemli bahçelerdi. Bu bahçelerde genç adamlara, sahte cenneti yaşatacak zevkleri ve hazları deneyimlemeleri için çeşitli afyon ve halüsinojenik maddeler sunuyordu. Bu maddeler, genç adamların gerçeklikten uzaklaşmalarını sağlıyor, zihinlerini bulandırıyor ve Hasan Sabbah'ın emirlerini sorgulamadan yerine getirmelerini kolaylaştırıyordu.

 

Günümüzde ise afyonun yerini farklı türden bağımlılıklar almış durumda. Futbol, bilgisayar oyunları, sosyal medya, kumar ve diğer bağımlılık yapan unsurlar, insanların gerçeklikten kaçmalarını sağlayarak zihinsel kontrolü ellerine almaktadır. Bu modern afyonlar, insanları ekranların ve sanal dünyaların içine hapsederken, gerçek dünyadaki sorunları göz ardı etmelerine neden olmaktadır.

 

Hasan Sabbah'ın Alamut'taki afyon bahçelerinden günümüzdeki dijital bağımlılıklara uzanan bu yolculuk, insan zihninin kolayca ele geçirilebileceğini ve gerçeklikten kaçmanın her dönemde bir tehlike oluşturduğunu göstermektedir. Bu nedenle, bilinçli olmak ve kendimizi modern afyonların tuzaklarından korumak önemlidir.

Metaverse, günümüzün dijital dünyasında giderek daha fazla popülerlik kazanan sanal bir gerçeklik alanıdır. Bu sanal evren, kullanıcılarına farklı deneyimler sunmak için genellikle artırılmış veya sanal gerçeklik teknolojileriyle oluşturulur. Ancak, Metaverse, gerçeklikten kaçışın ve dijital bağımlılığın yeni bir boyutunu da temsil ediyor.

 

Hasan Sabbah'ın Alamut Kalesi'nde katil savaşçıları afyon bahçelerinde eğittiği gibi, Metaverse de insanları gerçek dünyadan uzaklaştırarak sanal bir dünyaya hapsediyor. Bu dijital afyon, kullanıcılarına sınırsız eğlence ve zevk vaat ederken, aslında onları gerçek yaşamın sorunlarından kaçmalarını sağlıyor.

 

Günümüzde futbol, bilgisayar oyunları, sosyal medya ve Metaverse gibi afyonlar, insanların zihinsel ve duygusal bağımlılıklarını besliyor. Bu dijital dünyalara gömülen insanlar, gerçek dünyadaki sorunlardan kaçarak içsel sorgulamadan uzaklaşıyorlar.


Milyonlarca, Milyarlarca insan, spor yapıp sağlıklı olmak yerine bir futbol pozisyonunun penaltı olup olmadığını tartışırken, asıl önemli olanın hayatlarımızdaki sorgulama eksikliği olduğunu gözden kaçırıyoruz. Doğduğumuz toplumun bize dayattığı normları, din adına öğretilenleri ve tarih bilgilerini sorgulamadan kabul ederek, zihnimizi bilinçsizce dolduruyoruz. Diğer bir yanda ise; futbol, voleybol, basketbol, hentbol, vb. spor dalları bu sürecin en büyük afyonlarından biri haline gelmiş ve hayatımızı sarmış durumda. Yine bilgisayar oyunları, şans oyunları, kumar ve diğer bağımlılıklar, gerçeklerden uzaklaşmamıza ve hayatı derinlemesine sorgulamamıza engel oluyor. Bu afyonlar, bizi içsel gelişimimizden uzaklaştırarak, duygusal ve zihinsel bağımlılıkların tuzağına düşmemize neden oluyor. İşte bu tuzaklara düştüğümüzde, gerçeklerden kaçar ve sorumluluklarımızı göz ardı ederiz, bu da kişisel ve toplumsal anlamda büyük tehlikeler doğuracaktır. Bu nedenle, yaşamımızı saran bu afyonlara karşı topyekûn uyanık olmalı, içsel sorgulamayı ve bilinçli yaşamı teşvik etmeliyiz.

 

Ancak son tahlilde asıl sorgulanması gereken, insanlık ve değerlerimizdir. “Bu duruma neden geldik, dört biryanımızı çepeçevre saran afyonlara neden karşı koyamıyoruz?” Asıl sorulması gereken soruların başında geliyor. Hz. Peygamber'in öğretileri ve insanlar arasındaki kardeşlik vurgusu, tarihten günümüze kadar yankılanarak gelmiştir. Ancak, bugün yaşanan trajediler karşısında, bu kutsal bağın ne kadar zayıfladığını düşünmek kaçınılmazdır ve sorunun asıl kaynağı da budur. Gazze'de masumların yaşadığı acılar ve katliamlar, Myanmar Hükûmeti tarafından Arakan’lı kardeşlerimize Çin tarafından Doğu Türkistan’lı kardeşlerimize yapılan asimilasyon, soykırım ve katliamlar karşısındaki suskunlukluğumuz Hz. Peygamber'in (SAV) kardeşlik duygusunu yaşamayan bir toplumun ne denli Kur’an-i akidelerden uzaklaştığını gösteriyor.

 

Hz. Peygamber’in (SAV) mirası, insanlık için bir rehber niteliğindedir. Ancak bugün, bu mirasın ne kadar uzağında olduğumuzu görmek acı verici. Gazze'de yaşanan çocukların, kadınların ve yaşlıların katledilmesi, Müslümanların kardeşlik duygusunu nasıl yitirdiğini en acı göstergesi.

 

Hz. Peygamber’in (SAV) "Sizler benim ashabımsınız, kardeşlerim de beni görmedikleri halde bana inananlardır." sözleri, insanların sadece fiziksel yakınlık değil, iman bağıyla da kardeş olabileceğini gösterip, öğretiyor. Ancak, bugün bu kardeşlik duygusunun sadece sözde kaldığını, Müslümanların birbirinden uzaklaştığını görmek ne acı vericidir.

 

Dünyanın dört bir yanında İslam beldelerinde yaşanan acıları, katliam ve soykırımları göz ardı etmek, İslam'ın temel prensiplerine aykırıdır. Hz. Peygamber, insanların sadece sözde değil, fiili olarak kardeşliklerini yaşamalarını istemiştir. Bugün, bu çağrıya uygun davranmak, yaşanan acılar karşısında sessiz kalmamak, birlik ve beraberlik içinde fiili de hareket etmek, bir Müslüman olarak sorumluluğumuzdur.

Hz. Peygamber'in bir çocuğun ağlaması nedeni ile namazı kısaltmasının ardındaki hassasiyeti, günümüzdeki çocuk katliamlarına kıyasla düşündüğümüzde daha da anlamlı hale geliyor. O, bir çocuğun hüznüne bile dayanamayacak kadar merhametliydi. Bugün, dünyanın dört bir yanında masum çocuklar katledilirken, Hz. Peygamber'in tavrı bize ne kadar duyarlı olmamız gerektiğini hatırlatıyor. O'nun yaşadığı günlerde bile bir çocuğun hüznüne duyduğu hassasiyeti düşünürsek, günümüzdeki çocuk katliamlarına sessiz kalmamızın ne kadar hatalı olduğunu daha iyi anlayabiliriz.
 

Gazze'deki çocuk katliamları karşısında susan Müslümanlar, Âlemlere rahmet olarak gönderilen, yüce Rabbimizin habibi edibi Hz. Peygamber (SAV) başını kaldırsa, katledilen Müslüman çocukların hesabını ona nasıl veririz yüzüne nasıl bakarız. Bu gün hayatta olsa nasıl davranırdı, nasıl bir aksiyon alırdı? Artık silkinme çöktüğümüz yerden ayağa kalkma vakti hale gelmedi mi? Şimdi düşünme vakti ve O'nun bize ne gibi bir mesaj vereceğini anlama vakti. Eğer Hz. Peygamber bugün yaşananlara şahit olsaydı, sessiz kalanlara karşı bir eleştiri getirecek ve vicdanlarımızı sarsacaktı. Tabi bizde vicdan kaldı ise!

Müslümanlar olarak 14 asır önce peygamberimizin verdiği çağrıya kulak vermeli ve adaletin, insaniyetin ve kardeşliğin yanında durmalı, zalimin ve zulmün karşısında olmalıyız. Çünkü yaşam kısa ve hesap vakti çok yakın!..

Gerçek bir Müslüman olarak, Hz. Peygamber'in (SAV) yüzüne bakabilmek için insanlık değerlerini savunmalı, birlik içinde olmalı ve acıları paylaşmalıyız. Ancak, bu yeterli değil. Zira unutmamalıyız ki, Hz. Peygamber'in (SAV) gözlerini aydınlatacak mesajı, vicdanlarımızın derinliklerinde yankılanmadıkça bu zulüm durmayacak. Günümüzde yükselen bu yangın bu ateş, yarın hepimizi sarıp sarmalayacak, yok edecek. Bu yüzden, sadece beklemekle yetinmeyip, aynı zamanda harekete de geçmeliyiz. Hz. Peygamber'in (SAV) mirasına sahip çıkmak, sadece dualarla değil, fiili adımlarla gerçekleşir. Bu ateşi söndürmek için birlikte mücadele etmeli, insanlığın huzurunu ve adaletini sağlamak için kararlılıkla ilerlemeliyiz!..

 

YAZARIN İTTİFAK GAZETESİ'NDEKİ YAZILARI İÇİN
Muhammet Binici - İttifak Gazetesi - Günlük Siyasi Gazete-Güncel Haberler ve Analizler - İttifak Gazetesi (ittifakgazetesi.com)

 
Etiketler: Zihinsel, esaret:, Afyonların, ardındaki, gerçek, tehlike, ve, islami, değerlere, sadık, kalma, çağrısı,
Yorumlar
Yazarın Diğer Yazıları
22 Nisan 2024
Yaşlıların Bir Araya Gelerek Ancak Bir Kirayı Ödeyebilmesi: Bir İroni mi, Yoksa Dram mı?
13 Nisan 2024
Bayramın Derin Anlamları ve Bir Ömre Sığdırılan Hasret
11 Nisan 2024
Dönüşüm rüzgarı: Bir halkın direnişi ve gelecek arayışı
05 Nisan 2024
Siyasi Liderlerin Eğitim ve Nitelik Seviyesinin Toplum Yönetimindeki Önemi
25 Mart 2024
Moskova'daki Terör Saldırısı ve Biyolojik Savaşın Gölgesinde Dünya: 4. Dünya Savaşı'nın Ayak İzleri
23 Mart 2024
Geleceğimizin Kıyameti “Asbest,” Sıfır Atık ve Kentsel Dönüşümün Karanlık Yüzü
15 Mart 2024
Gökdelenlerin Gölgesindeki İroni: Depremler, Sıfır Atık ve Kentsel Dönüşüm
21 Şubat 2024
Görünmeyen Düşman: Kutuplaştırma ve İdeolojik Savaş
15 Şubat 2024
Dikey Yapılaşma ve Mahalle Kültürünün Erozyonu: Bir Hikâyenin Ardında Saklı Öğütler ve Tehlikeler
11 Şubat 2024
Alın Size Mektup!.. Alın Size Belge!.. İşte Danya’nın Mektubu Filistin’in ve Danya’nın Sessiz Çığlığı!..
21 Ocak 2024
TFF’nin Sponsorluk Skandalı, Futbolda Çizgi Aşımı ve Toplumsal Bilinç Uyarısı!..
15 Ocak 2024
Çifte Standartlar ve Sessiz Çığlık - Epstein Davası Üzerinden İslam Dünyasına Sesleniş
01 Ocak 2024
Süper Kupa Olayları ve Ardındaki Sorular - Türkiye Futbol Federasyonu, Protokol Detayları ve Toplumsal Dinamikler
31 Aralık 2023
Yılbaşı Kutlamalarının Dini Perspektiflere Göre Derinlemesine Analizi
24 Aralık 2023
Teğmen Krizi ve Askerlik Anlayışı: Geçmişten Günümüze Derin Bir Bakış
09 Aralık 2023
Balfour Deklarasyonu ile Başlayan Filistin'in Kırık Hikâyesi
07 Aralık 2023
Abdülhamit ve Herzl Penceresinden Yahudilerin Filistin Toprakları Üzerine Kirli Planı
19 Kasım 2023
II. Haçlı Seferi, Anadolu Selçuklu Direnci, Haşhaşilerin Kiralık Savaşı, Papa'nın Kaygıları ve Nûreddin Mahmud Zengî'nin Zaferi
01 Mart 2023
SOSYAL MEDYA PLATFORMLARINDA DOLAŞAN DEPREM YALANLARI
18 Şubat 2023
Yaşarken Enkaz Haline Gelenleri Kim Kurtaracak?
02 Ekim 2022
Oysa ülkeyi yönetenlerin Hz. Ömer olması gerekmiyor muydu?
10 Haziran 2022
BATI ile yatıp, BATIL ile kalkmak: KURAN-I KERİM’E TEKME ATMAK!..
02 Mayıs 2022
Ramazan Ayında Şehvetin Azması (!)
30 Nisan 2022
GELENEKSEL TABİR İLE “İB..LİK” VE FUHŞİYAT NASIL MEŞRULAŞTIRILIR?
22 Nisan 2022
Metropolden Köye, Köyden Mezraya
20 Nisan 2022
MİLLİ SİNEMA ve ADANIŞ KUTSAL KAVGA
22 Mart 2022
Madenlerimiz Yeni Teknolojilerin Hammaddesi & Bizi Bekleyen Tehlikeler
10 Mart 2022
DİLİPAK, MAHKEMEDEKİ SAVUNMASINDA “ASLINDA SAVUNDUĞUM KİŞİLER TARAFINDAN SUÇLANDIM.”
04 Şubat 2022
METAVERSE (SANAL GERÇEKLİK)
30 Ocak 2022
KÜRESEL SALGIN İNSANLIĞI ÇARESİZLİĞE SÜRÜKLÜYOR!..
23 Ocak 2022
YAHUDİLİĞİN VE SABATEİZMİN TÜRKİYE’DEKİ YANSIMALARI
16 Ocak 2022
Eşcinseller Neden 20 Yıl Daha Az Yaşıyor!..
05 Ocak 2022
9 EYLÜL ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ'NDE İSLAMİ EĞİTİM
29 Ağustos 2021
Göç ve Göçmen Meselesi
20 Ağustos 2021
1 Teklifim Var!.. Hem 500 Kat Fazla Verim Elde Edelim! Hem de Ormanlarımız Geri Gelsin!
14 Temmuz 2021
Bilişim Suçları ve Banka Kartları Dolandırıcılığı -2-
13 Temmuz 2021
Bilişim Suçları ve Banka Kartları Dolandırıcılığı -1-
01 Temmuz 2021
Kanal İstanbul Projesi ve Türk Boğazlarına Hakimiyet Meselesi -IV-
27 Haziran 2021
Kanal İstanbul Projesi ve Türk Boğazlarına Hakimiyet Meselesi -III-
26 Haziran 2021
Kanal İstanbul Projesi ve Türk Boğazlarına Hakimiyet Meselesi -II-
21 Haziran 2021
Kanal İstanbul Projesi ve Türk Boğazlarına Hakimiyet Meselesi -I-
28 Mayıs 2021
Filistin Meselesi ve Tarihten Günümüze Yahudiler!.
26 Mart 2021
Tek Kuşak Tek Yol Projesi ve Çin Hegemonyası
14 Mart 2021
Hayvanlar Alemine Dönüş
11 Şubat 2021
Tehlike'nin Farkında mısınız? Dünyada - Türkiye'de ETCEP Uygulaması ve Topluma Yansıması
21 Ocak 2021
Şimdi Dünyayı Ne Bekliyor?
15 Ocak 2021
Kurtuluşa Giden Yolculuk BENİM AİLEM -1-
19 Aralık 2020
Benim Ailem
16 Aralık 2020
Küresel Soykırım
10 Ekim 2020
Dil (Ses) Eğitimi
12 Temmuz 2020
Tarihsel ve Stratejik Anlamda İstanbul’un Girit ve Diğer Depremlerle Bağlantısı - Büyük İstanbul Depremi
09 Temmuz 2020
Dikkat!.. Yeni Tehlikenin Adı Mavi Bebek (Blue Baby)
08 Temmuz 2020
bncmedyahaber.com Yazarı Muhammet Binici Kimdir?
Haber Yazılımı