Yazı Detayı
01 Ağustos 2023 - Salı 07:52
 
MKE VE PATLAMALAR
KırıkKalem
 
 

MKE VE PATLAMALAR

 

Son dönemlerde sık sık patlamalarıyla ülke gündemini meşgul eden MKE Kurumunu ele alarak  nelerin doğru nelerin yanlış gittiğini sebep sonuç ilişkileriyle ele almak istiyorum.

 

Kurumun  bir çok kaynaklarda  1950 de  kurulduğu belirtilse de aslında bağlı Fabrikaların Kuruluş ve faaliyetleri 1935 yıllarına dayanmaktadır. Güvenlik noktasında ülkemizin gereksinimlerini gidermek amacı ile Cumhuriyetin kurulmasının akabinde Ulu Önder ATATÜRK tarafından kurulan bir çok fabrika  1950 Yılında MKE çatısı altında toplanarak faaliyet yürüttüğü gözlenmektedir.

 

On Fabrika ve çeşitli destek tesisleri ile faaliyet gösteren ayrıca ülkenin hurda işletmelerini de bünyesinde barındıran bir şirket haline dönüşmüştür.

 

03.07.2021 tarihinde 7330 sayılı yasa ile Anonim Şirketini Dönüştürülmüştür.

 

Günümüzdeki MKE Anonim Şirketini analiz edebilmek için MKE ve bağlı Fabrikaların 2021 yılına kadar ülke güvenliğindeki rolünü yazmak istiyorum.  Başta 1974 Kıbrıs Barış Harekatı olmak üzere son dönemlerdeki sınır ötesi tüm operasyonlarda ürettiği Silah Mühimmat ve gereçleri ile elde edilen başarıların büyük paydaşı olmuştur. 

 

MKE personel yapısı tamamen bir kolej algısı içerisinde maksimum mensubiyet duygusuyla hizmet üreten personelden oluşmakta idi. Ülke güvenliğinde beklenti olmaz duygusuyla hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan personel, ürettiği her ürünün  Mehmetçik kullanacağını bilerek maksimum hassasiyetle ve kalite ile  üretmiştir.

 

Yıllardır başka ülkelere bağlı kalarak yabancı patentlerle üretilen ürünler 2009 yılı sonrası tamamen yerli üretime dönüştürülerek kendi patentini yaratmıştır. Bu durum Ülkemizin Güvenliği noktasında kullanılan kurumun ürünleri her hangi bir yurt dışı patent ambargosuna takılmazken ilgili bakanlığın izni ile ciddi oranda da ihracat yapmayı başarmıştır.

 

Hatırlanacağı üzere yakın tarihte AFRİN  operasyonunda girilmez denilen Burseya Dağını saatler içerisinde girip yerle bir eden Türk Silahlı Kuvvetleri  MKE’ye bağlı bir fabrikanın üretmiş olduğu ürün kullanılmış ve ana başarıda Mehmetçikten sonra MKE nin ürünleri olmuştur.

 

Hal böyle iken hareket  kabiliyetini artırmak emsal firmalarla rekabet gücünü artırabilmek ve doğru işgücüne ulaşabilmek için gerek Kamu Personel Kanunu dışına ve gerek ise Kamu İhale Kanunundan dışında  olabilmek için  haklı gerekçelerle Anonim Şirkete dönüştürüldü. Kağıt üzerinde güzel gözüken ve söylenmesi kulağa hoş gelen bu durum hiçte beklenen etkiyi yaratmadı.

 

Özel sektörden atanan yöneticiler uygulamaya koydukları yöntemlerle MKE personelinin çok büyük bir kısmının Kurumdan ayrılmasına yol açtılar. Ne dramatik ki son yılların en popüler ürünü MPT-76 ve Bora 12 gibi ulusal ve uluslararası  çok büyük ses getiren yeni icat projede yer alan tüm personeller kurumdan ayrılmak zorunda bırakıldı. Yıllarca bir atılım gösteremeyen Çankırı Silah Fabrikasını ürettiği yeni ürünlerle zirveye taşıyan fabrika Müdürü dahi Devlet adabına uymayan yöntem ve hareketlerle kurumdan gönderildi.

 

Tamamen şova yönelik uygulamalar yapan dönemin Genel Müdürü gündemin beklentisi olan ihtiyaçlarla alakalı ön planda olmak için devlet erkanını da yanıltarak şova ve  medya ya yönelik açıklamalarda bulundu.

 

Hatırlanacağı gibi COVİD  döneminin ilk yıllarında ülkemizin acil ihtiyacı olan solunum cihazı ürettim diye basın toplantısı yaptı ve ne acı ki bu toplantıya Devletimizin en önemli Bakanlarından Hulusi AKAR Paşa geldi. Şimdi biz seri üretim yapmaya başladık diye basın toplantısı yapan Genel Müdüre sorarım ki kaç tane sahra tipi solunum cihazı yaptınız. Ne acı ki kurumun hiçbir alanında bu cihaz yapılmadı dahası her ne kadar başka bir firmaya ürettirilse de ürün sayısı bir olarak kaldı.

 

Evet o kadar şov bir tane numune solunum cihazı içindi. Kimse hani solunum cihazı demedi. Kimse peşine düşmedi. Oysa Genel Müdür günlük şovunu yapmış popülaritesini artırmıştı ve en acısı devlet erkanını da buna alet etmişti.

 

Popülist şovlar bununla da kalmayarak artarak devam etti. Halkın kullanabileceği bez maske atölyesi kurarak maske üretmeye başladı. Dünya kadar yatırım yaparak en modern dikiş nakış makineleri aldı. Ürettiği maske ve Dezenfektan elbiselerini çok ciddi rakamlarla Sağlık Bakanlığına sattı.

 

Yine bu konuda da devlet erkanını yanılttı. Sadece o atölyeye ulaşabilen bir yol ile yine Hulusi Paşayı oraya getirdi. Paşamız fabrikanın diğer alanlarını görmemeliydi çünkü diğer alanlar görülemeyecek kadar eski dağınık ve kullanılamaz durumdaydı. 

 

Gündem bitince oradaki yeni alınan makinalar ne oldu dersiniz. Onlarca makine fabrikalara verildi. Hiçbir akla uymayan bu yöntem yanlış bir yatırımın izolasyonu anlamına gelmekte idi. Bomba üreten bir fabrika maske üretemezdi. Ki bu maskelerin yüz adedi cüz’i bir miktara  piyasada satılmaktadır. Bütün yeni olan bu makineler fabrikaların tozlu raflarında envanterden düşmeyi beklemektedir.

 

Allah aşkına bu makinaları sırf şov için aldıran zihniyet bunları aynı bakanlığa bağlı askeri dikim evlerine neden vermez. Veya Halk Eğitim Merkezlerine neden vermez anlaşılır gibi değil.

 

Bir diğer önemli konu ise yine şov amaçlı üretildi  denilen aslında hiç üretilmeden yandaş firmadan alınarak MKE envanterine sokulan Termal Kamera meselesi vardır. Piyasadan tedarik edilen bu termal kameralar yine fabrika ambarlarında çürümeye terk edilmiş ve kurum milyonlarca lira zarara uğratılmıştır.

 

Sonuç olarak bu kadar başarısızlık, bu kadar çöpe giden paralar dünya kadar haksız kazançların sonu istifadır. Hiçbir hukuki bariyere maruz kalmayan dönemin Genel Müdürü zerre kadar yaptırıma maruz kalmaz iken Koskoca Kurum bunların faturasını ödemek zorunda kalmıştır.

 

Şu bir gerçek ki orası Bey tül-maldır. Haksızlık yapanı yapana göz yumanı ve elinde yetki var iken bunun üzerine gitmeyeni yakar bitirir. Unutulmasın ki Cihan Peygamberi 63 sene yaşamıştır. Haram lokma torundan dahi çıkar.

 

Yazımın son kısmında otuz yılı aşkın süredir Şerefle  mensubiyeti olduğum kurumumun bu hale düşmesini içim kan ağlayarak izlemekteyim. Şovmen Genel Müdürün Yerine gelen Yeni Genel Müdürün bu konuların üzerine gitmesi beklentimizdir. Kurumun kalifiye teknik kadrosu tekrar kuruma geri alınmalıdırlar.

 

Son günlerde elim bir şekilde beş kardeşimizin şehit olmasıyla  sonuçlanan patlamalar çok iyi araştırılmalıdır. Bu patlamalar bu kadar personelin kurumdan gönderilmesiyle alakalı olmamıştır umarım.

 

Saygılarımla.

 

YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN
https://www.bncmedyahaber.com/yazar-turkiye-yuz-yilinin-ilk-aylari-944.html

 

 

 
Etiketler: MKE, VE, PATLAMALAR,
Yorumlar
Haber Yazılımı