Yazı Detayı
02 Ekim 2022 - Pazar 01:49
 
Oysa ülkeyi yönetenlerin Hz. Ömer olması gerekmiyor muydu?
Muhammet BİNİCİ
info@muhammetbinici.com
 
 

 

Oysa ülkeyi yönetenlerin Hz. Ömer olması gerekmiyor muydu?

 

Mega bir şehirde trafiğin en yoğun olduğu Cuma günü iş çıkışı saatinde aracınızla trafiğe takılıyorsunuz ve ilerlemenin pekte mümkün olmadığı yolda, bir yerden bir yere ulaşmaya çalışıyorsunuz. Sağınızda Marmaray’dan geçen hızlı trenin sesleri solunuzdaki gecekonduların bakımsız ve tahrip olmuş duvarları arasından ilerlerken aynı anda 2 ayrı uç düşünceyi birlikte yaşıyorsunuz. Bir tarafta sofrasında bölecek bir kuru ekmeği olmayanlar, diğer tarafta şatafat içinde yaşayanların, yediği önünde yemediği arkasında olanların çöpe atıp israf ettiği yiyecekler ve ekmekler. İçiniz sıkılıyor, kalbiniz daralıyor işte o anda kulağınıza içinizi rahatlatan kalbinizi ferahlatan bir ezgi geliyor kulağınıza araçla yavaş yavaş ilerledikçe ezginin tınısı daha da belirginleşiyor. Ses netleştikçe sanki dünyanız değişiyor sizi o keşmekeşin içinden alıyor ve Anadolu’nun buram buram çiçek kokan yaylalarına ovalarına şırıl şırıl akan çaylarına ırmaklarına götürüyor.  Bir bakıyorsunuz ki bir gecekondunun önünde dikdörtgen ince demirden yapılmış bir çitin arkasında adam öyle vuruyor ki sazın teline, her vuruşunda kalbinizin ve kulaklarınızın pası siliniyor. Mızrabı her vurduğunda o tele metropolde geçmişe dair kaybettiğiniz insanlığı size geri getiriyor. Tek katlı eski örümceklerin ağ tuttuğu, rutubetli küçük bir gecekondunun önünde birisi sazı ile dertleşiyor. Trafikte beklemek yerine bir yerde park edeyim bizi benliğimize döndüren bu adamla bir tanışayım diyorsunuz. Tanışıyorsunuz bir dokunuyor bin ah işitiyorsunuz. Meğer o sazının teline her vurduğunda derdini dillendirmeye cümle âleme söylemeye çalışıyormuş.


Tanışmaya gayet mutlu başlıyorsunuz aslında sazıyla öyle dost olmuş ki bütün dertlerini unutmuş, kendini türkülere vermiş, benliğini türkülerde bulmuş, akşamüzeri kendi çalıp kendi söyleyen o adam her akşam güneşin battığı gibi, o da batan ve kaybolan umutlarının ardından sazın teline vuran bir emekçi.


Asgari ücretle çalıştığını öğrendim. Biraz sohbet edince sazın tellerinden çıkan o dertli seslerin ve o türkülerin arkasında Yeşilçam klasiklerine taş çıkaracak, kendi içinde kaybolmuş, yolunu arayan, sesini duyurmaya çalışan bir babanın dramını görüyorsunuz. O arkasında duran derme çatma evin içinde; böceklerin kol gezdiği, rutubet kokusundan içinde durmanın pekte mümkün olmadığı, o küçücük yer, onun başını sokmaya çalıştığı kiralık bir yermiş. Bugünlerde fırsatçıların kol gezdiği gibi bu gecekonduya da ev sahibi rekor zam yapmak istemiş, o da kara kara düşünüyor. Belki de bunu söyleyecek birini arıyor bulamayınca da vuruyor sazının teline. Biraz daha sohbet ediyorsunuz. Eşini soruyorsunuz bekâr mısınız? Evli misiniz? Çoluk çocuğunuz var mı diye soruyorsunuz: Eşi de terk etmiş hatta terk etmekle de kalmamış bir de kendine nafaka bağlatmış. Biraz sohbet ilerleyince ben bu nafakayı ömür boyu ödeyecek miyim? Kendimi zor doyuruyorum diye mırıldandığını iç geçirdiğini duyuyorsunuz. 3 çocuğu olmuş ama onlara da maalesef ekmek gailesi için çalışmaktan, iş peşinde koşmaktan vakit ayıramamış. Türkiye’de 12 yıl zorunlu eğitim yapmak marifetmiş gibi okumak istemeyeni de okula götürmenin sonucu olsa gerek, isteksizce yapılan bu eğitimin sonucu çocuklar tam anlamıyla okula alışamamış haylaz olup çıkmışlar.  Bir yandan çocuğunun kendinden habersiz çektiği krediler, çocuğun kumarda kaybetmesi sonucu ortaya çıkan borçlar, kötü arkadaşlar, diğer çocukların okul masrafları belini bükmüş ve hayatın tüm yükü omuzlarına binmiş. Bir gün çocuğunun şikâyeti üzerine çocuğuna attığı bir tokat yüzünden Ömer Duman karakola çağrılmış, karakolda durumu anlatınca polisler de babalık yapmış çocuğa nasihat edip eve göndermişler, Ömer Duman ben anneme/ babama öf bile demedim, benim çocuğumu babasını karakola şikayet edecek duruma kimler ve neden getirdi? Bunları bana ağlayarak anlattı.


Aslında bu hikâyede bir adamın birçok kayboluş ve yolunu bulmak isteyen dramları var. Asgari ücretle geçinmeye evinde bir çorba kaynatmaya çalışan bu adamı, eşi terk etmiş, nafaka ile boğuşuyor, çocuklarını okutmakla uğraşıyor, diğer taraftan inşaatta duvar ustası olduğu zamanlardan kaptığı süre gelen hastalıkları, bel fıtığı var, ağır işte çalışamıyor. Diğer taraftan yükselen kiralar, evsizlik, taşınacak bir yer bulamıyor. Sazının teline vuran kalbin ve kulağın pasını silen bu adam kendi derdine çare bulamıyor ve kara kara düşünüyor. Her şeye rağmen, bize aç mısınız diye soruyor ama siz onun ne durumda olduğunu görüyor ve halini anlıyorsunuz. Teşekkür ediyorsunuz ama o yine de Anadolu’dan gelen güzel âdeti misafirperverliğini her şeye rağmen yaşatıyor ve ikramsız bizi göndermek istemiyor. İlla ki ikramda bulunmaya çalışıyor. Diğer taraftan fırsat buldukça yine sazının teline dokunuyor.

Biz söyledik o söyledi karşılıklı dertleştik. Hiç tanımadığımız, bu güne kadar yüzünü hiç görmediğimiz bu insan gibi, aslında kim bilir, bu mega şehrin ara sokaklarında gece konduklarında kaç tane Ömer Duman var?


Oysa ülkeyi yönetenlerin Hz. Ömer olması gerekmiyor muydu?

 

YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN
http://www.bncmedyahaber.com/yazar-batI-ile-yatip-batIl-ile-kalkmak-kuran-I-kerim-e-tekme-atmak-827.html

 

 
Etiketler: Oysa, ülkeyi, yönetenlerin, Hz., Ömer, olması, gerekmiyor, muydu?,
Yorumlar
Yazarın Diğer Yazıları
13 Nisan 2024
Bayramın Derin Anlamları ve Bir Ömre Sığdırılan Hasret
11 Nisan 2024
Dönüşüm rüzgarı: Bir halkın direnişi ve gelecek arayışı
05 Nisan 2024
Siyasi Liderlerin Eğitim ve Nitelik Seviyesinin Toplum Yönetimindeki Önemi
25 Mart 2024
Moskova'daki Terör Saldırısı ve Biyolojik Savaşın Gölgesinde Dünya: 4. Dünya Savaşı'nın Ayak İzleri
23 Mart 2024
Geleceğimizin Kıyameti “Asbest,” Sıfır Atık ve Kentsel Dönüşümün Karanlık Yüzü
15 Mart 2024
Gökdelenlerin Gölgesindeki İroni: Depremler, Sıfır Atık ve Kentsel Dönüşüm
03 Mart 2024
Zihinsel esaret: Afyonların ardındaki gerçek tehlike ve islami değerlere sadık kalma çağrısı
21 Şubat 2024
Görünmeyen Düşman: Kutuplaştırma ve İdeolojik Savaş
15 Şubat 2024
Dikey Yapılaşma ve Mahalle Kültürünün Erozyonu: Bir Hikâyenin Ardında Saklı Öğütler ve Tehlikeler
11 Şubat 2024
Alın Size Mektup!.. Alın Size Belge!.. İşte Danya’nın Mektubu Filistin’in ve Danya’nın Sessiz Çığlığı!..
21 Ocak 2024
TFF’nin Sponsorluk Skandalı, Futbolda Çizgi Aşımı ve Toplumsal Bilinç Uyarısı!..
15 Ocak 2024
Çifte Standartlar ve Sessiz Çığlık - Epstein Davası Üzerinden İslam Dünyasına Sesleniş
01 Ocak 2024
Süper Kupa Olayları ve Ardındaki Sorular - Türkiye Futbol Federasyonu, Protokol Detayları ve Toplumsal Dinamikler
31 Aralık 2023
Yılbaşı Kutlamalarının Dini Perspektiflere Göre Derinlemesine Analizi
24 Aralık 2023
Teğmen Krizi ve Askerlik Anlayışı: Geçmişten Günümüze Derin Bir Bakış
09 Aralık 2023
Balfour Deklarasyonu ile Başlayan Filistin'in Kırık Hikâyesi
07 Aralık 2023
Abdülhamit ve Herzl Penceresinden Yahudilerin Filistin Toprakları Üzerine Kirli Planı
19 Kasım 2023
II. Haçlı Seferi, Anadolu Selçuklu Direnci, Haşhaşilerin Kiralık Savaşı, Papa'nın Kaygıları ve Nûreddin Mahmud Zengî'nin Zaferi
01 Mart 2023
SOSYAL MEDYA PLATFORMLARINDA DOLAŞAN DEPREM YALANLARI
18 Şubat 2023
Yaşarken Enkaz Haline Gelenleri Kim Kurtaracak?
10 Haziran 2022
BATI ile yatıp, BATIL ile kalkmak: KURAN-I KERİM’E TEKME ATMAK!..
02 Mayıs 2022
Ramazan Ayında Şehvetin Azması (!)
30 Nisan 2022
GELENEKSEL TABİR İLE “İB..LİK” VE FUHŞİYAT NASIL MEŞRULAŞTIRILIR?
22 Nisan 2022
Metropolden Köye, Köyden Mezraya
20 Nisan 2022
MİLLİ SİNEMA ve ADANIŞ KUTSAL KAVGA
22 Mart 2022
Madenlerimiz Yeni Teknolojilerin Hammaddesi & Bizi Bekleyen Tehlikeler
10 Mart 2022
DİLİPAK, MAHKEMEDEKİ SAVUNMASINDA “ASLINDA SAVUNDUĞUM KİŞİLER TARAFINDAN SUÇLANDIM.”
04 Şubat 2022
METAVERSE (SANAL GERÇEKLİK)
30 Ocak 2022
KÜRESEL SALGIN İNSANLIĞI ÇARESİZLİĞE SÜRÜKLÜYOR!..
23 Ocak 2022
YAHUDİLİĞİN VE SABATEİZMİN TÜRKİYE’DEKİ YANSIMALARI
16 Ocak 2022
Eşcinseller Neden 20 Yıl Daha Az Yaşıyor!..
05 Ocak 2022
9 EYLÜL ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ'NDE İSLAMİ EĞİTİM
29 Ağustos 2021
Göç ve Göçmen Meselesi
20 Ağustos 2021
1 Teklifim Var!.. Hem 500 Kat Fazla Verim Elde Edelim! Hem de Ormanlarımız Geri Gelsin!
14 Temmuz 2021
Bilişim Suçları ve Banka Kartları Dolandırıcılığı -2-
13 Temmuz 2021
Bilişim Suçları ve Banka Kartları Dolandırıcılığı -1-
01 Temmuz 2021
Kanal İstanbul Projesi ve Türk Boğazlarına Hakimiyet Meselesi -IV-
27 Haziran 2021
Kanal İstanbul Projesi ve Türk Boğazlarına Hakimiyet Meselesi -III-
26 Haziran 2021
Kanal İstanbul Projesi ve Türk Boğazlarına Hakimiyet Meselesi -II-
21 Haziran 2021
Kanal İstanbul Projesi ve Türk Boğazlarına Hakimiyet Meselesi -I-
28 Mayıs 2021
Filistin Meselesi ve Tarihten Günümüze Yahudiler!.
26 Mart 2021
Tek Kuşak Tek Yol Projesi ve Çin Hegemonyası
14 Mart 2021
Hayvanlar Alemine Dönüş
11 Şubat 2021
Tehlike'nin Farkında mısınız? Dünyada - Türkiye'de ETCEP Uygulaması ve Topluma Yansıması
21 Ocak 2021
Şimdi Dünyayı Ne Bekliyor?
15 Ocak 2021
Kurtuluşa Giden Yolculuk BENİM AİLEM -1-
19 Aralık 2020
Benim Ailem
16 Aralık 2020
Küresel Soykırım
10 Ekim 2020
Dil (Ses) Eğitimi
12 Temmuz 2020
Tarihsel ve Stratejik Anlamda İstanbul’un Girit ve Diğer Depremlerle Bağlantısı - Büyük İstanbul Depremi
09 Temmuz 2020
Dikkat!.. Yeni Tehlikenin Adı Mavi Bebek (Blue Baby)
08 Temmuz 2020
bncmedyahaber.com Yazarı Muhammet Binici Kimdir?
Haber Yazılımı