Yazı Detayı
11 Ocak 2022 - Salı 09:21
 
İHRACATTAKİ ARTIŞ
Suat GÜN / Gazeteci - Yazar
 
 

İHRACATTAKİ ARTIŞ

Sayın Cumhurbaşkanımız geçtiğimiz günlerde ihracattaki artıştan övgü ile söz etti. Sanayinin mevcut kapasitesine göre 225 milyar USD’lık ihracat gerçek bir başarıdır. Şurası bilinmelidir ki Türk sanayii YÜZDE60-65 kapasite ile çalışıyor. Bu kapasitenin YÜZDE90-95’i kullanıldığı taktirde ihracat 350 milyar doları aşıp 400 milyar USD’a yaklaşması mümkündür. Türk mallarının kalitesi, dayanaklığı, özellikle Afrika ve Avrupa pazarlarına yakınlığı, ihtiyaca hemen cevap verme kabiliyeti, ucuzluğu pazar genişlemesinde önemli rol oynamaktadır. Sanayi yatırımlarına hız verildiği taktirde ihracatın ithalatı karşılama oranı hızla artacak viyabilite adı verilen dış açık sorunu büyük ölçüde aşılacaktır. Bunun başarılabilmesi için özellikle Ekowas ülkeleri olarak adlandırılan Fransız sömürgeler topluluğu içinde yer alan Batı ve Kuzey Afrika ülkeleri ve MENA adı verilen Kuzey Afrika ve Arabistan Yarımadasındaki ülkeleri kapsayan alanda ihracatın sürekli artırılabilmesi imkânı mevcuttur. Bunun için Türkiye’de mevcut Suriyeli göçmenlerin Arapça bilgisinden ve ticari kabiliyetinden istifade edilmelidir. Bu insan kaynağı bu yönde eğitilmeli ve yönlendirilmelidir.

 

İhracatın sürekli artırılması kavramı başkadır, cari denge başkadır. İhracatı sürekli artırabilmek için özellikle ülke içinde üretilmeyen veya tedarik edilemeyen hammadde ve ara malların ithal edilmesi gereklidir. Bu da ithalatta artışa neden olur. İhracat artarken ithalatın artışını da beraberinde getirmiş olur. Net ihracat artışı yapmak için sanayide tamlaşmaya gitmek önemli hedef haline gelir. İhraç mallarının kg değerini artırmak, ileri teknoloji ürünler üretmek, nispi fiyatları lehe çevirmek büyük önem taşır. Dış ticaretin önünü kesen unsurlardan biri de batılı ülkelerin parası ile ticaret yapma zorunluluğudur. Birçok ülke elinde yeterli döviz olmadığı için ihtiyacı olan malı alamaz, halkının zaruri ihtiyaçlarını karşılayamaz. Bu da küresel ölçekte mevzii kıtlıklara sebep olur. İhracat ve ithalatın dolar bazlı gerçekleştirilmesi, batının kurduğu finans sistemi içinde kalmaya devam etmek manasına gelir para transferini temin için ABD’nin elinde tuttuğu Swift, sistemine bağımlılığı mecburi hale getirir. Bu durumda bağımsız bir iktisadi sistem kurmak imkânsız olur. Zaten, Swift- Western Union sistemi para transferleri ve bankacılık üzerinden para kazandığı için ticarete taraf olmamasına rağmen her iki yönden gelir elde ederek ticaret yapan ülkelerin sömürülmesine yol açmaktadır. Bu işlerden kurtulmak için bağımsız bir ticaret politikası, para transfer politikası ve takas politikası gibi araçların düşünülmesi ve devreye sokulması gereklidir.
 

Birinci problemi çözebilmek için ithal ikamesi iktisadi gelişme politikasına hız vermek gerekir. İhracata yönelik sanayileşme modeli dış rekabet açısından avantajlıdır, ancak bu politika ithalatın önünü kesememektedir. Türkiye’nin sanayileşme politikasının, ticaret politikasının karma model olması gerektiği açıktır. İkinci problemi çözmek için yerli paralarla ticaret, takas, trampa gibi alternatif çözümler bulmak ve kendi para transfer sistemimizi kurmak gerektiğini değerlendiriyoruz.
 

Cari açık sadece dış ticaret açığından kaynaklanan sorun değildir. Cari açığa sebep olan amiller sıralandığı zaman; sıcak para girişi, bu paralara uygulanan yüksek faiz oranları, vadesi gelen dış borç anapara ve faiz ödemeleri, özelleştirme sonucu küresel sermayenin eline geçen KİT’lerin kâr transferleri, yabancı sermaye yatırımlarının kâr transferleri de ilave edildiğinde dış açık önlenemez şekilde büyümektedir. Verimsiz diye kapatılacağına verimli hale getirilmesi mümkün olan tesislerin kapatılması (SEKA, Sigara Fabrikaları, Şeker Fabrikaları vs gibi) bunların ürettiği ürünlerin ithalat yolu ile karşılanması ticaret açığı patlamasına yol açmaktadır.
 

Cari ve ticari açığa tesir eden bir diğer faktör katma değer büyüklüğü sorunudur. Dışarıdan ithal edilen bir hammaddenin işlenerek satılması sonucu elde edilen kazanç miktarına katma değer adı verilmektedir. Herkesin yaptığı-harcıâlem mamul veya yarı mamul mallarda katma değer düşüktür, dış ticaret rakamlarını aşırı büyütmesine rağmen elde edilen gerçek kazanç devede kulak misali çok düşüktür. Bu nedenle ARGE, inivasyon ve ileri teknolojiye dayalı kimsenin yapamadığı ürünleri yapmak süratiyle kârlılığı artırmak yoluna gidilmelidir. Dışarıdan 10 birim değerle ithal ettiğiniz ürünü işledikten sonra 11 birime satarsanız ne dış ticaret açığı biter ne de cari açık kapanır. Bu tür ticaretten para transferine aracılık eden küresel sermaye esas kârlı çıkar.
 

Dış ticaret açığına yol açan sebeplerden biri de bilinçsiz özelleştirmeler ve kâr getiren yatırımların yabancılara devri sorunudur. Türkiye’de son 40 yılda yapılan özelleştirmelerin yerindeliği ve iktisadi gerekliliğe dayanıp dayanmadığı yönünden yapılacak bir inceleme durumun fecaat olduğunu gözler önüne sermektedir. İç piyasaya yönelik çalışan, mal ve hizmet üreten sektörleri özelleştirdiğinizde ticaret açığı ve cari açık sorununu azdırmaktadır. Mesela Türk Telekom, Telsim-Vodafone, sigara fabrikaları, SEKA gibi … Mesela telekom firmaları neredeyse tamamen iç piyasaya yönelik hizmet üretirler, kârlarını döviz olarak dışarıya transfer ederler. Sigara-şeker-SEKA gibi tesisleri satar, savar kapatırsanız, o ürünlerin tamamını dışarıdan ithal edersiniz, çiftçiyi mağdur edersiniz, sıkışık zamanlarda fiyatları kontrol edemezsiniz.  Bu gün maalesef ilaç sektörü ve ilaç fabrikaları tamamen yabancıların eline geçmiş durumdadır. SGK’nın astronomik açıklar vermesinin merkezi olmuştur. İşin en fena yönü şudur: TL ile üretilen, TL ile satılan ürünlerin kâr transferleri döviz üzerinden yapılmakta, piyasadan döviz toplanarak dışarı çıkartılmakta ülke ekonomisi yabancıların döviz, borsa, faiz üzerinden kumar oynadıkları sirk panayırına dönmektedir. Bu konuda Alman ekonomisi bize yeterli bilgiyi vermektedir. Almanya, dünyada en çok ihracat yapıp, en büyük ticaret fazlası veren ekonomidir ancak bu, küçük bir cari fazla ile dönmektedir. Muazzam ticaret fazlası neden cari fazlaya dönüşmemektedir? Çünkü Alman şirketlerinin ihracat yapan ezici çoğunluğu küresel sermayenin şirketleridir, muazzam ölçüde kâr transferleriyle Alman ekonomisini emmektedir. Almanya’nın yer yer 400-500 milyar dolar olan ticaret fazlası kuşa dönmekte, 30-40 milyar dolar cari fazla kalmaktadır.
 

Özelleştirmenin, merkez bankası bağımsızlığının, bankaların özelleştirilmesinin hükumetleri buhran zamanında çaresizliğe mahkûm ederek, iktidar gücünü tüketmektedir. Eğer Ziraat Bankası, Halk Bankası, Vakıflar Bankası özelleştirilmiş olsa idi, hükûmet ne konut faizlerini, ne teşvikleri nede piyasayı fonlama politikasını emir vererek gerçekleştirebilirdi. Nasıl ki döviz fiyatlarıyla oynuyorlar piyasaları zıplatıyorlarsa, borsada, faizde istedikleri gibi oynayacak, kredi notu değerlendirmesini kafalarına göre vereceklerdir. Bu da, Türkiye’nin ekonomik açıdan elden gitmesi sonucunu doğuracaktır.


Son 4 aydaki fiyat artışları/enflasyon, dövizdeki yükseliş dikkate alındığında normal olarak döviz fiyatlarının düşmesi gerekirdi. Çünkü Avrupa’da banka faizleri sıfır veya eksi (-), iktisadi büyüme hızları sıfır veya sıfır civarı, nüfus artışı yok, toplum gittikçe yaşlanıyor, ekonomi yavaşlıyor. Türkiye ise tam tersi; Türkiye 2021’de YÜZDE 10’un üzerinde büyüyor, dış ticarette patlama yaparak cari açığı düşürüyor, normalde döviz fiyatlarının 6 TL’ye doğru gerilemesi gerekirdi. Neden böyle olmadı, tam tersi oldu? Çünkü üretim ve yatırım politikasında mal üreten kesimlere ağırlık verilmedi, özelleştirmeler yoluyla yabancılara terk edilen şirketlerin dışarıya döviz transferinin hızı arttı. Bu da içerideki işbirlikçi sermayenin/İstanbul sermayesinin azmasına yol açtı.


Bu yanlış gidişe hızlı çözümler üretilmelidir.


İthalatı sıfırlayacak yatırımla hız vermek, pazarları sürekli büyütmek, mal üreten kesimlere ağırlık vermek, katma değeri yüksek ürünlere sınırsız destek vermek, tarımı sübvanse etmek, Anadolu sermayesine ağırlık vermek, savunma sanayii yatırımlarına daha fazla hız vermek, TÜSİAD’ın devlet içinde devlet olmasına mani olmak, monopol veya monopson durumundaki şirket faaliyetlerini sınırlamak, bunun için rakip firmaların kurulmasını teşvik etmek, konvertibilite ve yurt dışına döviz transferleri ile ilgili sınırlama yönünde yeni düzenlemeler yapmak, yüksek eğitimde YÜZDE 45 sosyal bilimler YÜZDE 55 mühendislik dallarına ağırlık vermek, teknik liselerin sayısını artırmak, gerekirse imam hatip teknik liseleri kurarak halkı teknik eğitime çekmek. Bu tekliflerimizle ilgili yazımızı bundan sonraki makalemizde ele alacağız, ayrıca merkez bankasının bağımsızlığı meselesini derinlemesine inceleyeceğiz.

 

YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN
https://www.bncmedyahaber.com/yazar-geleneksel-tIp-ve-pilput-mucizesi--II--712.html

 
Etiketler: İHRACATTAKİ, ARTIŞ,
Yorumlar
Yazarın Diğer Yazıları
21 Mayıs 2023
SEÇİM SONUÇLARI ANALİZİ
09 Nisan 2023
SERGEY VİKTOROVİÇ LAVROV’UN ANKARA ZİYARETİ ORTAK BASIN TOPLANTISI
07 Nisan 2023
İSRAİL’İN 2023 GAZZE SALDIRISI
05 Nisan 2023
FİNLANDİYA’NIN NATO’YA GİRİŞİ
12 Mart 2023
DEPREMLER SENTETİK OLARAK YAPILABİLİR Mİ? HAARP TEKNOLOJİLERİ DOĞRU MU? MARAŞ DEPREMİNDE BÖYLE BİR ŞÜPHE VAR MI? -1-
09 Mart 2023
DEPREMLER SENTETİK OLARAK YAPILABİLİR Mİ? HAARP TEKNOLOJİLERİ DOĞRU MU? MARAŞ DEPREMİNDE BÖYLE BİR ŞÜPHE VAR MI?
25 Şubat 2023
DEPREM NOTLARI
17 Şubat 2023
BEYDABADAN BİR HİKÂYE:
09 Şubat 2023
DEPREM TESPİTLERİ
08 Mayıs 2022
BÜYÜK YALAN!.. ÇÖKTÜ!..
03 Mayıs 2022
Kamu Diplomasisi ve Yumuşak Güç Hakkında
14 Mart 2022
Bu Kirli Savaşın Arkasında Kimler Var?
12 Mart 2022
Rus Milli Güvenlik Doktrinindeki Gelişme Ve Rusya’nın Yeniden İmparatorluk Kurma Hevesi
08 Mart 2022
RUSYA FEDERASYONU MÜSLÜMANLARINA BİLDİRİ
05 Mart 2022
RUS YAYILMACILIĞI’NIN ORTAYA ÇIKIŞI
03 Mart 2022
PUTİN’İN NÜKLEER FİYASKOSU YA DA BLÖFÜ
01 Mart 2022
RUSYA’NIN UKRAYNA’YI İŞGALİ MESELESİNE GİRİŞ (İngilizce Tercümeli)
24 Kasım 2021
MODERNİZMİN ÇÖKÜŞÜ
24 Kasım 2021
TÜRKİYE’NİN GELECEK VİZYONU (2050-2070)
24 Kasım 2021
GELENEKSEL TIP VE PİLPUT MUCİZESİ -II-
23 Kasım 2021
GELENEKSEL TIP VE PİLPUT MUCİZESİ -I-
17 Kasım 2021
BÜYÜK FRANSIZ İHTİLÂLI - YAKOBİZM-JAKOBENLER
26 Ekim 2021
İngiliz İstihbaratının Büyüme Modelleri - İngiliz İstihbaratçıları Hakkında Son Notlar-Vll-
26 Ekim 2021
İngiliz İstihbaratının Büyüme Modelleri - İstihbaratlar Savaşı Hakkında İngilizce Notlar -Vl-
25 Ekim 2021
İngiliz İstihbaratının Büyüme Modelleri - Büyük Arabistan Projesi -V-
19 Ekim 2021
İngiliz İstihbaratının Büyüme Projeleri & Arnavutluk
18 Ekim 2021
Batının Tasarladığı Büyüme Projeleri Ve İttihat Terakki Örneği
17 Ekim 2021
Batının Kurgusu Ve Zihniyet Yapısı İstihbaratı Nasıl Etkiliyor?
16 Ekim 2021
İstihbaratın Anlamı ve Batı Düşüncesi
30 Eylül 2021
Yapay Zekâ Meselesi
17 Mayıs 2021
Cinayet Şebekesi İsrail, Filistin'de Gazze'de Ne Yapıyor?
03 Mayıs 2021
Ermeni Soykırım Meselesi
09 Nisan 2021
Montrö Boğazlar Sözleşmesi Üzerinden Siyaseti Yönlendirme-Yanıltma
06 Mart 2021
Irak ve Suriye’de Sınır Düzeltmesi Nasıl Olmalıdır?
06 Mart 2021
Irak-Suriye Hudut Sorunu
06 Mart 2021
Gara Operasyonu Türkiye’nin Güney Hudutları Meselesi
25 Şubat 2021
Irak ve Suriye Hudutları Meselesine Giriş
19 Ocak 2021
Gazetecilik Sorunları, Basın Kartı, İnternet Medyası vs.
26 Aralık 2020
Covid-19 Dönemi ve Sonrasında İstihbarat
24 Aralık 2020
Doğu Türkistan Meselesi
13 Kasım 2020
Dağlık Karabağ'da Kapsamlı Bir Antlaşma Nasıl Olacaktır? Nasıl Olmalıdır?
13 Kasım 2020
Dağlık Karabağ Barışı
05 Kasım 2020
ABD Seçimlerini Eşekler mi? Yoksa!.. Filler mi Kazanır?
15 Ekim 2020
Azerbaycan Ermenistan Savaşı
13 Eylül 2020
Türk Yunan Savaşını Kim Çıkaracak? Nasıl Sonuçlanacak?
07 Eylül 2020
Yunanistan ve Adalar Meselesi Yahut; "Aslanı Kediye Boğdurmak"
01 Eylül 2020
Beyrut Limanı'na Yapılan Sabotaj “İsrail Ve Hizbullah Bu İşin Neresinde?”- “Lübnan’ın Geleceği”
01 Eylül 2020
Beyrut Limanına Yapılan Sabotaj -III-
11 Ağustos 2020
Beyrut Limanına Yapılan Sabotaj -II-
07 Ağustos 2020
BEYRUT LİMANI’NA YAPILAN SABOTAJ İSRAİL VE MOSSAD İŞİ Mİ?
12 Temmuz 2020
Kazakiztan'ın Bağımsızlığı ve Yükselişi
29 Haziran 2020
ABD’NİN BÖLÜNME İŞİNİ KİM YAPACAK? -I-
28 Haziran 2020
ABD Nasıl Bölünecek? Kaç Parçaya Bölünecek, Bu İşi Kim Yapacak?
28 Haziran 2020
ABD Nasıl Bölünecek?
28 Haziran 2020
ABD Bölünme Tehdidi Altında -IV-
28 Haziran 2020
ABD Bölünme Tehdidi Altında -V-
28 Haziran 2020
ABD Bölünme Tehdidi Altında -III-
28 Haziran 2020
ABD Devlet Felsefesinin Çürümüşlüğü ve Devlet İçi Çatışmanın Derinleşmesi Meselesi -II-
28 Haziran 2020
ABD Olayları - Halka Yönelik Polis Zulmü -I-
27 Haziran 2020
BNC Medya Haber Yazarı SUAT GÜN Kimdir ?
Haber Yazılımı