Haber Detayı
25 Eylül 2025 - Perşembe 23:47
 
Sabunun Gerçek Yüzü ve Bol Köpüğün Perde Arkası
“Sabun Mikrop Öldürmez, Uzaklaştırır” Gaziantep Kayna Sabun ve Pekmez Müzesi’nin atölyesinde doğru bilinen yanlışlar açıklığa kavuşturuluyor. Uzmanlar, sabunun ilaç olmadığını, mikropları sadece yağ ve suyla birlikte uzaklaştırdığını vurguluyor. Ayrıca köpüğün kalite göstergesi olmadığı, tam tersine kimyasal katkılarla arttırıldığına dikkat çekiliyor.
GÜNDEM Haberi
Sabunun Gerçek Yüzü ve Bol Köpüğün Perde Arkası

Kayna Sabun ve Pekmez Müzesi’nde Doğal Sabun Atölyesi Ziyaretçileri Büyülüyor
 

Geleneksel ve doğal sabun üretiminin tarihini yaşatan Kayna Sabun ve Pekmez Müzesi, ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunuyor. Müze bünyesindeki sabun atölyesi, sadece üretim sürecini göstermekle kalmıyor, aynı zamanda misafirleri kendi sabunlarını üretmeye teşvik ediyor.
 

Müze yetkilileri, “Atölyemizde doğal sabun üretiyoruz ve belli zamanlarda misafirlerimizle birlikte workshoplar düzenliyoruz. Ziyaretçiler, sabunun nasıl yapıldığını, hangi malzemelerin kullanıldığını ve üretim sırlarını öğreniyor. Ardından kendi sabunlarını üretip yanlarında götürebiliyorlar” dedi.
 

Atölyede üretilen sabunlar tamamen doğal yağlarla hazırlanıyor. Zeytinyağı başta olmak üzere Hindistan cevizi yağı, bıttım yağı, sarı ve kırmızı kantaron yağları, lavanta ve çeşitli egzotik yağlar kullanılıyor. Ürünlerin doğallığı öylesine yüksek ki, yetkililer “Tadına bile bakabilirsiniz” diyerek, sabunların katkısız olduğunu vurguluyor.
 

Sabun ustaları, ürünlerin olgunlaşıp olgunlaşmadığını anlamak için hamurdan bir parça alıyor ve kıvamını kontrol ediyor. Yeni üretilen sabunlar elleri tahriş edebilir veya yakabilir. Bu nedenle sabunlar dört ay boyunca dinlenmeye bırakılıyor. Soğuk yöntemle üretilen sabunların pH değeri zamanla düşüyor ve sertleşiyor. pH değeri 7–9 arasına ulaştığında cilt için güvenle kullanılabiliyor ve mağazaya sunuluyor.
 

Müze yetkilileri, market sabunları hakkında da önemli uyarılarda bulunuyor: “Marketlerden aldığımız çoğu sabunda kimyasallar, renklendiriciler ve koyulaştırıcılar bulunuyor. Bunlar cildi kurutuyor ve gerginlik hissi veriyor. Bizim sabunlarımızda ise sadece kostik, saf su, zeytinyağı ve doğal yağlar var. Bu nedenle cildi kurutmuyor.”
 

Doğal sabunların faydaları da dikkat çekiyor. Bıttım sabunu saç dökülmesine iyi gelirken, defne yağı sabunu saç ve cilt sağlığına destek oluyor. Biberiye sabunu saç dökülmesine karşı faydalı olurken, kantaron yağlı sabunlar yara ve yanık izlerini azaltıyor. Hindistan cevizi yağı sabunu yumuşatma ve köpürtme özelliği sağlarken, shea (karite) yağı cildi besliyor ve nemlendiriyor. Ancak uzmanlar, “Bu sabunlar ilaç değil, tamamen kimyasallardan uzak ve toksik maddelerden koruyucu ürünlerdir” uyarısında bulunuyor.
 

Atölyede ayrıca bazı yanlış bilgiler de açıklığa kavuşturuluyor. “Sabunun mikrobu öldürdüğü düşüncesi tamamen yanlıştır. Sabun ilaç değildir. Sadece kir ve mikropları yağ ve suyla birlikte elimizden uzaklaştırır” deniliyor. Ayrıca köpüğün sabunun kalitesiyle doğrudan ilişkili olmadığı, köpük artırıcıların ise kimyasal katkılar içerdiği belirtiliyor.
 

Müze, sabunun sadece temizlik ürünü olmadığını, aynı zamanda tarih, kültür ve doğallığın sembolü olduğunu gösteriyor. Misafirler, sabunu yaparken hem geçmişin geleneklerini öğreniyor hem de sağlıklı yaşam bilincini deneyimliyor.
 

Kayna Sabun ve Pekmez Müzesi’nin sabun atölyesi, doğallığı, tarihi ve eğitici yönüyle ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunmaya devam ediyor.

 

Kaynak: Editör:
Etiketler: Sabunun, Gerçek, Yüzü, ve, Bol, Köpüğün, Perde, Arkası,
Yorumlar
Haber Yazılımı