|
||
Ellerin Ustalığına Karşı Ekranların Esareti | ||
Gaziantep’in dar sokaklarında yankılanan zanaatkâr sesleri, artık telefon, tablet, televizyon ve bilgisayarın (3T 1B) hükmü altında kayboluyor. Muhammet Binici’nin kaleme aldığı yazıda, yok olmaya yüz tutmuş deri çanta ustalığından yola çıkarak, ekranların gençleri üretimden, toplumsal nezaketten ve kültürel mirastan nasıl uzaklaştırdığı ele alınıyor. “Bazı değerler yalnızca ellerin hikâyesiyle yaşar” diyen Binici, teknoloji bağımlılığına karşı uyarıda bulunarak, emeğin ve kültürün korunmasının hepimizin sorumluluğu olduğunu vurguluyor. | ||
GÜNDEM Haberi | ||
![]() |
||
|
||
Gaziantep’in dar sokaklarında yürürken, tarih sadece taşların arasında değil, ustaların ellerinde de yaşıyor. Yeni Han’da Fayat Usta’nın kahvesinin kokusu avluyu sarıyor; insanı geçmişe, dededen oğula aktarılan bir emeğin hikâyesine taşıyor. Ama asıl heyecan çarşıda başlıyor: Her köşe, her dükkân tarihe meydan okuyan el işçilikleriyle dolu. Bugün rotamız, yok olmaya yüz tutmuş bir zanaata çıkıyor: deri çanta üretimi. 60 yılı aşkın süredir babadan oğula aktarılan bu meslek, modern teknoloji ve gençlerin ilgisizliğiyle sınanıyor. Her çanta, usta ellerinden çıkan benzersiz bir eser; makinenin soğuk üretimiyle karşılaştırılamaz. Saf deri, el dikişi ve özel boyalarla şekillenen bu ürünler, yıllarca kullanılabilir, hatta torunlara miras kalabilir. Fiyatları kulağa yüksek gelse de, emeğin ve zamanın değerini düşündüğünüzde aslında adil. Ancak asıl kaygı, bu zanaatın yeni nesiller tarafından öğrenilmemesi. Çıraklık, kalfalık, ustalık… Sabır isteyen bu süreç, günümüz hızlı dünyasında pek tercih edilmiyor. Kendi çocuğuna bile yaptıramayan ustalar, mesleğin geleceğini endişeyle izliyor. 3T 1B’nin Sessiz Esareti Bir yanda ellerin emeğiyle yoğrulmuş deri, bakır, ahşap; diğer yanda telefon, tablet, televizyon ve bilgisayarın (3T 1B) hükümranlığı. Ustaların çekiç seslerinin yerini bildirim sesleri almış durumda. Gençler artık çarşıda çıraklık yapacağına ekran başında vakit geçiriyor. Üstelik sadece üretimi değil, adab-ı muaşeret dediğimiz toplumsal nezaketi de tüketiyor bu dört “dost görünümlü düşman.” Büyüklerin yanında telefonuna gömülmüş genç, misafirlikte televizyon karşısında sessizleşen aile, bir sofrada yan yana oturup tablete dalan çocuklar… Ustaların “eline sağlık” diye başlayan sohbetlerinin yerini, emojilerle biten sanal konuşmalar aldı. Kültürü Yaşatmak Bizim Elimizde Gaziantep’te bir zanaatın hikâyesi, sadece ürünlerde değil; emekle örülmüş bir kültürde saklı. Bu kültürü görmek, anlamak ve korumak bizim sorumluluğumuz. Çünkü bazı değerler yalnızca ellerin hikâyesiyle yaşar. Bugün 3T 1B bizi iş yapmaktan, üretmekten, yüz yüze sohbetten, adab-ı muaşeretten alıkoyuyor. Oysa teknoloji, hayatı kolaylaştırmak için vardı; bizi hayattan koparmak için değil. Eğer ellerimizi sadece ekrana değil, yeniden üretime de yöneltirsek; eğer gözümüzü sadece piksel değil, emeğin parıltısı da kamaştırırsa; işte o zaman zamanın elleri bizden de gelecek nesillere miras kalır.
|
||
|
||
Etiketler: Ellerin, Ustalığına, Karşı, Ekranların, Esareti, |
|
||
|