Haber Detayı
24 Aralık 2023 - Pazar 01:04
 
Kardak Kayalıklarına Ya Çıkılacak, Ya Çıkılacak!
Yazarımız bu haftaki köşe yazısında, Türkiye'nin Kardak Kayalıkları'nın Yunanistan tarafından işgali ve diğer adaların yavaş yavaş işgal edilmesi gibi milli güvenliği tehdit eden konulara dikkat çekmektir. Ayrıca, AB sevdası ve bu sevda yüzünden yaşanan sorunlar, özellikle toprak satışı ve Kıbrıs'taki yabancılara ait şirketlerin toprak alımları gibi konular da ele alıyor. Gazeteci, yazar Halis Özdemir, Türkiye'nin birlik ve beraberlik içinde olması gerektiğini vurgulamakta ve ülkenin milli çıkarlarını koruma adına tedbir alınması gerektiğini sonuna kadar savunuyor. İşte Özdemir'in "Kardak Kayalıklarına Ya Çıkılacak, Ya Çıkılacak!" Başlıklı köşe yazısı
GÜNDEM Haberi
Kardak Kayalıklarına Ya Çıkılacak, Ya Çıkılacak!

Kardak Kayalıklarına Ya Çıkılacak, Ya Çıkılacak!

Öncelikle Kuzey Irak’ta şehit olan askerimize Allah gani gani rahmet eylesin; aileleri ve milletimizin başı sağolsun. Teröre siyaset falan diyerek destek olanların ve onlarla işbirliği yapanların Allah belalarını versin! Türkiye, dağlarda sadece PKK ile savaşmıyor; ABD işbirlikçileri, İsrail başta olmak üzere Türkiye düşmanlarıyla savaşmaktadır! Türkiye’yi dize getiremeyecekler!
 

Gelelim makalemizin konusuna;
 

Bu sözü hatırladınız mı? Bu söz, Kardak kayalıkları olarak bilinen bir adamızın Yunanistan tarafından işgal edilmesi sırasında dönemin başbakanı Tansu Çiller tarafından söylenmiş ve Türk askeri Kardak Kayalıkları olarak nam salmış; adadan 1996 yılında Yunan askerlerini püskürtmüştü!
 

On yıl önceydi, o tarihteki Ak Parti Antalya milletvekili beni aradı ve, “Halis Bey, Antalya’da penceremden dışarı baktığımda burnumuzun dibindeki adalarımızın Yunanistan tarafından teker teker işgal edildiğini izliyorum, yüreğim yanıyor. Lütfen bu konuyu yaz, çiz, program yap; ne yaparsan yap ilgililerin, vatandaşların dikkatini çekip işgali durdurmalıyız” dedi.
 

O sıralarda TV programı yapıyordum; konuyu televizyon ekranlarında bizzat dile getirdim. Fakat ne göreyim, “Yaa öyle mi? Bu konu önemli. Adalar vatan parçası, bir karış verilemez!” denilmesini beklerken, maalesef beni arayanlar, “Güya bazı tarihçiler, gazeteciler adaların adlarını yazmalısın! Yok öyle bir şey” falan gibi laflar ettiler.
 

Türkiye’nin AB sevdası yüzünden başına gelmeyen kalmadı!
 

AB havucunu nerede ise bir asra yakın bize uzatıp yaptırmadıkları kalmadı! Domuzun kasaplık sayılması mı dersiniz! Bu sayede nerede ne eti yiyoruz bilemez olduk!
 

İdam cezasının kaldırılmasını mı dersiniz! İdam cezası kaldırılarak çocuk tecavüzcüsü, çocuk katilleri, Mehmetçik katilleri devlet eli ile hapishanelerde bakılmakta! Fakir devletler yaşar, ama adil olmayan devletler yaşamaz!
 

Ülkenin bölünmesinin hazırlığı olan ÖZERKLİĞİN kabülü konusunda AB, BM ile ve son olarak da İKİZ YASALAR çıkararak yasal zeminin hazırlanması mı dersiniz! (BU KONUDA ENGEL SADECE ANAYASANIN 3.MADDESİ KALMIŞTIR! Anayasa değişikliği sonrasında bunu da hallettiler mi? İş bitmiş, ülkede SEVR uygulamasına başlanmış demektir!)

 

Meşhur İSTANBUL SÖZLEŞMESİ mi dersiniz! “Bu konuda Türk TV’lerinde ilk programı yapmak, devleti ve milleti tehlike karşısında uyarmak da bana nasip olmuştu.”
 

Adaların Yunanistan tarafından işgaline de işte AB sevdası yüzünden görmemezlikten gelinmesine mi?
 

AB sevdasının da ülkeye maliyeti ve ülkeyi sürüklediği uçurum maalesef görülmüyor, görülmek istenmiyor! AB sevdası bakalım başımıza ne dertler açacak?
 

Taktik hep aynı: KURBAĞA PİŞİRME taktiği!
 

Adalarımızı yavaş yavaş işgal ettiler

Koyun, Hurşit, Formoz, Eşek, Nergizcik, Bulamaç, Kalolimnoz, Keçi, Sakarcılar, Koçbaba, Ardacık, Gavdos, Marathi, Dhia, Dionisades,,Gaidhouronisi, Koufonisi, Venedik, 

18 ada!

Bunlar İzmir, Aydın ve Muğla kıyılarına inci tanesi gibi dizilmiş birer adalarımız!
 

Bu adalar bizim adalarımız! Bakmayın kayalık falan denilerek basitleştirilmek istendiğine! Buralar bizim vatan toprağımız. 2004 yılından sonra Yunanistan tarafından yavaş yavaş işgal edilip insan yaşamayan adalara; önce Nöbetçi, sonra şapel; sonra baktılar ki Türkiye'den ses yok! Tam 14 adada “askeri üs” kurup, 6 bin asker yerleştirmişler.
 

Yunan vatandaşlarını adalara yerleşmelerini teşvik için kişi başı 450 Euro maaşa bağlamışlar. Ortalama bir aileyi dört kişi olarak hesap edersek, aile başı 1800 Euro yapar. Adalara yerleşenlere arsa, arazi tapu vermişler! Gemi seferleri falan derken adalarda yerleşim alanı açılmış ve seçmen sayısı 7 bini geçmiş!
 

Sonuç olarak; 8 Ekim 2023 tarihinde İzmir’e bağlı Koyun Adası’nda, Aydın’a bağlı Hurşit, Eşek ve Gavdos adalarında yerel seçim yapmışlar.
 

Bu adalarımız; şapel yapılmasına, sonra asker yerleştirilmesine, sonra da Yunan vatandaşları yerleştirilmesine sonrasında ise adalarımızda YEREL SEÇİMLER yapılarak fiilen YUNAN TOPRAĞI İLAN EDİLMESİNE KADAR!
 

Adalarımıza 7 gün süreyle vizesiz olarak gidebileceğiz! Yunanistan lütfetmiş! Koyun adası, Eşek adası, Hurşit adası ve diğer adalarımız da dahil edildi mi acaba?


Nereden nereye!
 

Bir gece ansızın gelir miyiz, gelmez miyiz bilmiyorum! Zaman gösterecek! Tarih, gereğini yapmamızı emrediyor. Bir gece ansızın gelmeliyiz! Aziz milletimiz, milli konularda parti farkı gözetmeden devletin ve hükümetin yanında olmalı; birlik ve beraberliğimizi dünya aleme göstermeliyiz!
 

Kıbrıs’ta adım adım! Allah’tan KIBRIS da ANNAN planını Yunan tarafı kabul etmedi! Evet, evet yanlış duymadınız. BM eski genel sekreteri Annan planını biz kabul ettik, hatta Kıbrıs’ta referandumda kabulü için siyasetçiler propaganda çalışmaları yürüttü! Merhum Erbakan, Kıbrıs referandum seçimleri sırasında Refah Partisi eski milletvekili merhum Oya Akgönenç hanımefendiyi bir heyetle Kıbrıs’a gönderdi. Orada Oya Hanım, Annan planının tehlikelerini köy köy dolaşarak kabul edilmemesi gerektiğini anlattılar. Buna rağmen iktidarın ve Kıbrıslı siyasetçilerin desteği ile Annan planı Türk tarafında kabul edildi. Şükür ki Rum tarafı planı yetersiz gördü ve kabul etmedi. Rum tarafı kabul etseydi şimdi Kıbrıs Türk devleti yoktu!
 

Kıbrıs Türk Bölgesinde büyük tehlike!
 

Kıbrıs ve Türkiye’deki şimdiki büyük tehlike YABANCILARA TOPRAK SATIŞIDIR! Şimdilerde özellikle YAHUDİLER KIBRISTAN TOPRAK ALDIKLARINA DAİR ÇOK CİDDİ HABERLER VAR!
 

Türkiye’de Yahudi veya siyonistler, Çinliler ŞİRKET SATIN ALARAK ŞİRKETLER ÜZERİNDEN ÖNEMLİ MİKTARLARDA TOPRAK ALDIKLARI haberleri gelmektedir! Devlet yetkililerinin bu konuda gerekeni yapamalarını ve bizleri haberdar etmelerini vatandaşlar olarak bekliyoruz!
 

Toprak satılamaz! Kaynak suları satılamaz, satılmamalı! “Mülk benim değil mi satarım!” “Su tesisi benim satarım!” diyemezsin. Yer altı, yer üstü zenginlikler millete aittir! Su kaynaklarını satarsan, bir 200cc pet şişe: 10 tl, bir litre: 50 tl; yani SUYU BENZİNİN BİR BUÇUK KATI FİYATA millete içirilmesine sebep olursun! Öyle de oldu! Senin mülküm dediğin, benim vatanım ve bu vatan uğruna ne şehitler verildi ve her karışı şehit kanıyla sulandı!
 

Vah ki vah! Sessizliği, tepkisizliği anlayamıyorum! Orman hayıflanmış, hayırdır niye oflayıp pufluyorsun denildiğinde “ben hayıflanmayayım da kim hayıflansın beni kesen baltanın sapı benden."
 

Vesselam.
 

YAZARIMIZIN TÜM YAZILARI İÇİN
https://bncmedyahaber.com/yazar-isgal-edildik-insanlik-isgal-altinda-aklimiz-bedenimiz-ruhumuz-isgalde-975.html

 

Kaynak: Editör:
Etiketler: Kardak, Kayalıklarına, Ya, Çıkılacak,, Ya, Çıkılacak!,
Yorumlar
Haber Yazılımı