Reklamı Geç
YAZARLAR
Boşanmalardaki Artışın Asıl Nedeni Aynada Saklı
Muhammet BİNİCİ
10 Haziran 2025 - Salı 23:19

Boşanmalardaki Artışın Asıl Nedeni Aynada Saklı
 

Boşanma oranlarının kontrolden çıktığı bu zaman diliminde, Esra Elönü’nün hazırlayıp sunduğu “Arafta Sorular” programında Sosyolog Prof. Dr. Ümit Meriç’in "Boşanmalar neden arttı?" sorusuna verdiği cevap oldukça dikkat çekici:

Bu analiz yerinde olmakla birlikte, tek başına şehirleşmeyi suçlamak ya da artan boşanmaları sadece kişisel sabırsızlığa bağlamak yeterli değildir. Çünkü dünya üzerinde şehirleşme oranı artarken boşanma oranları artmayan hatta evlenme oranları yükselen ülkeler de vardır. Gerçeklerin hâlâ gizlendiği bu noktada şu soruyu sormak gerekiyor:

Eğer şehirleşme boşanmayı kaçınılmaz kılıyorsa, neden Filipinler gibi şehirleşmiş ülkelerde boşanma oranları düşük, hatta evlenme oranları artıyor?

Bu sorunun cevabı yüzeyde değil, derin toplumsal ve siyasal yapıların içinde yatıyor. Evet, Filipinler Katolik bir ülke. Ancak mesele yalnızca dini inançta değil, bu inancın toplumsal hayatı ve devlet politikalarını nasıl şekillendirdiğinde.

Boşanma oranlarının düşük seyrettiği veya artış göstermediği ülkelerde öne çıkan üç önemli etken bulunmaktadır:

1. Dini ve Kültürel Normların Güçlü Olduğu Ülkeler

Dinin toplumsal hayat üzerindeki etkisinin güçlü olduğu ülkelerde, boşanma yalnızca iki kişi arasındaki bağın kopması değil, aynı zamanda bir toplumsal yaranın habercisi olarak algılanır. Aile, kutsallığıyla korunması gereken bir yapı olarak görülür ve kişiler evliliklerini sürdürmeyi, hem inançlarının hem de toplumsal değerlerinin bir gereği olarak görürler.

Filipinler, bu duruma örnek bir ülkedir. Katolik inancı boşanmayı günah sayar. Ayrıca Filipinler'de boşanma yasal olarak neredeyse imkânsızdır. Bu durum, modern şehirleşmeye rağmen boşanma oranlarını baskılamaktadır.

2. Şehirleşmenin Geleneksel Değerlerle Uyumlu Yürütüldüğü Ülkeler

Bazı toplumlar modernleşme ve şehirleşme süreçlerini kendi kültürel değerlerine entegre ederek yürütür. Batılılaşma ile şehirleşmeyi aynı şey zannetmezler.

Hindistan bunun bir örneğidir. Yüksek şehirleşmeye rağmen boşanma oranı 1’in altındadır çünkü evlilik, aile onayıyla yapılan, geleneksel değerlerle desteklenen bir kurumdur.

3. Devlet Politikalarının Aileyi Koruma Yönünde Olduğu Ülkeler

Bazı ülkeler, aile kurumunu bir beka meselesi olarak görür. Bu nedenle sosyal politikalarını boşanmayı azaltacak, aile bağlarını güçlendirecek şekilde kurar.

İran, yüksek şehirleşmeye rağmen boşanmanın sınırlı olduğu bir ülkedir. Devletin aileyi destekleyen politikaları, dini ve kültürel değerlerle birlikte boşanma oranlarının kontrol altında kalmasını sağlar.

Aynayı Artık Kendimize Tutmanın Vakti Gelmedi mi?

Günümüzde boşanma oranlarının artması, aile yapısının zayıflaması, kuşaklar arası bağların kopması üzerine çok konuşuyoruz. Suçluyu da çabucak buluyoruz: şehirleşme, bireysel özgürlükler, teknoloji, modern yaşam… Oysa asıl soruyu sormaktan kaçıyoruz: Biz nerede hata yaptık? Sorunu hep dış etkenlerde arıyoruz ama aynayı bir türlü kendimize tutmuyoruz. İşte tam da bu yüzden gidişat değişmiyor.

Bugün hukuki sistemimiz, aile kurumunun temel direklerinden biri olan babayı neredeyse yok hükmünde sayıyor. "Kadını güçlendirme" adı altında başlatılan iyi niyetli politikalar zamanla toplumsal dengeyi bozdu. Öyle ki artık birçok sosyal söylemde “erkek” sanki yokmuş gibi davranılıyor. Kadın ve erkek birbirine karşıt iki cephe gibi gösteriliyor. Oysa bu iki cins rakip değil, birbirini tamamlayan bir bütündür. Kadın olmadan çocuk olmaz, erkek olmadan aile kurulmaz. Biri olmadan diğerinin varlığı eksiktir.

Toplum olarak, erkeği susturduk, kadını yalnızlaştırdık, çocukları ise ortada bıraktık.

Hukukla sınırlı kalmadı bu erozyon. Kültürümüz de nasibini aldı. Bir zamanlar bizi bir arada tutan manevi değerler, “gericilik” damgasıyla yaftalanır hale geldi. “Gelenek” kelimesi duyulduğunda yüzler ekşiyor, insanlar irkiliyor. Oysa o geleneklerdi bayram sabahı sofra kurduran, sokakta selamlaştıran, evliliğe kıymet biçen, kadını baş tacı eden, erkeği omuz yapan.

Bugünse “modern yaşam” adı altında dayatılan yaşam tarzı bizi parça parça koparıyor birbirimizden ve kendimizden. Televizyon, tablet, telefon ve bilgisayar (yani 3T 1B), sadece zamanımızı değil; zihnimizi, vicdanımızı ve kimliğimizi de alıp götürüyor. Kopyalanmış hayatlar, moda diye dayatılan yaşam tarzları, katkı maddeleriyle doldurulmuş gıdalar, beden kimyasını bozan ürünler ve hormonları altüst eden alışkanlıklar…

Bütün bunların sonucunda artık:


Ne sadece kadın, ne sadece erkek…
Ne sadece teknoloji, ne sadece şehirleşme…
Asıl sorun, fıtratımıza aykırı bir sistemin içinde yaşamaya zorlanmamız.


İnsan doğasına, yaratılışına, değerlerine yabancı bir sistem, bizi hem içten hem dıştan çürütüyor. Aile, sadece fertlerin toplamı değildir. Kadınıyla, erkeğiyle, evladıyla bir bütündür. İşte bu bütünlüğü korumadıkça toplumun sağlıklı kalması mümkün değildir.

Çözüm Ne?

- Devlet, yasa yaparken sadece bir kişinin değil, aile bütünlüğünün korunmasını esas almalıdır.

- Kültür politikaları, medya içerikleri ve eğitim sistemleri milim milim fıtrata uygun olarak yeniden inşa edilmelidir.

- Eğitim sistemimiz, ahlaki değerleri merkeze alarak yeniden yapılandırılmalı; aile kavramı ise bireysel özgürlükten öte, sorumluluk ve aidiyet duygusu çerçevesinde ele alınmalıdır.

Eğer millet olarak geleceğe sağlam adımlarla yürümek istiyorsak;

önce aileyi, sonra değerleri, en sonunda da insanı yeniden tanımlamamız gerekiyor.

Çünkü güçlü toplum, ancak sağlam bir aile yapısı ve sağlıklı fertlerle mümkündür.

Ve bu dönüşüm, başkalarını suçlamakla değil, önce kendimize aynayı tutmakla başlar.

YAZARIMIZIN TÜM YAZILARI İÇİN

https://www.bncmedyahaber.com/yazar-gunes-batidan-dogdu-1168.html
 

 

Adınız
Yorumunuz
Hiç yorum yapılmamış.

Diğer Yazıları

Güneş Batıdan Doğdu!
“Allah Her Şeyi Bilmez” Diyenlere Allah’ın Kelamı Kur’an’dan Cevap!
Bir tekbirin hikâyesi: 3T1B'nin gölgesinde kayıp ruhlar!
LGBT (EŞCİNSEL) Yasası Değişiyor: Türkiye’nin Geleceğini Şekillendirecek Düzenlemeler, Medya Manipülasyonları! Ve Siyonist Oyunlar! - 2
LGBT (EŞCİNSEL) Yasası Değişiyor: Türkiye’nin Geleceğini Şekillendirecek Düzenlemeler, Medya Manipülasyonları! Ve Siyonist Oyunlar! - 1
Aç bırak itaat etsin, cahil bırak biat etsin!
UTTS tartışması ve Darphane Müdürlüğü’nün açıklaması: Kamuoyu aydınlatılmayı bekliyor
UTTS’yi darphane değil, ABD merkezli firma kontrol ediyor
Yanan adalet, kapitalizmin tuzakları, lüks tüketim ve toplumsal sorumluluk
Deprem, Anadolu'nun hikmeti ve milletimizin kimliği: Kent ve şehir ayrımında mimarlık ve medeniyet
Suriye Milli Ordusu (SMO): Bir direniş ve özgürlüğün hikâyesi
Dijital Kafes: Çipli Akaryakıt ve Kontrol Toplumuna Giden Yol
Akif, Mısır'a giderek Türk milletini nasıl bir utançtan kurtardı?
Suriye’nin kuzeyinde yeniden şekillenen dengeler
Eğitim adı altında gizli mesajlarla gelen yıkım: Toplum ve aileyi kim dizayn ediyor?
2024’ten 2025’e Geleceğin Kodlarını Çözmek!.. Kehanet mi? Kurgu mu?
Milli Güç Yolunda Eğitim: Aile ve Savunma Sanayii
Yapay zekâ ile yönlendirilen katliamlar
Genç avukatların sessiz çığlığı: İntiharın eşiğinden dönüş
Sosyal medya ve yalanlar: Yeni düzenlemelerle güvenli bir gelecek!
Sinyal savaşları: Çağrı cihazları ve telsiz patlamalarının gerçek sebepleri
Öngörünün Gücü ve Milli Teknoloji Hamlesi
Türkiye’nin vicdanını sarsan kayıp! Asıl soru: ‘Acı Son Narin’in mi?’ Yoksa Bizim mi?
Narin’i Konuşuyoruz, Peki Sessiz ve Gölgede Kalan Diğer 31 Çocuk?
Karaburun’da Huzur ve Konfor ve Ege’nin Gizli Hazinesi
Cancan ve Umudun Işığı
“ÇANAKKALE” den Giremediler, “ÇANAK” tan Girdiler
Vicdansızlığın Perdesi Aralanıyor!..
Adaletin Çığlığı ve Vicdan Testi
Evlilik ve Toplum, Tehditler ve Çözüm Önerileri
15 Temmuz “Dört Vesayetin Sonu
​Toplumsal Vicdanın Zaferi ve Görünmeyen Kahramanların Mücadelesi
Geliyor Gelmekte Olan!.. Biyolojik Terör Kapımızda!..
Eğitimin Pilotları: Geleceği İnşa Eden ve Zorluklara Göğüs Geren Öğretmenlerimiz
Okul Kıyafetleri ve Toplumsal Ayrışma! Kocaeli Olayının Düşündürdükleri!
Köpek lobisi ve toplum üzerindeki etkileri
Algıların Köpek Dansı: Adalet ve Sorumluluk Arasındaki İnce Çizgi
Çocuklar Neden Camiye Gitmek İstemiyor?
Yaşlıların Bir Araya Gelerek Ancak Bir Kirayı Ödeyebilmesi: Bir İroni mi, Yoksa Dram mı?
Bayramın Derin Anlamları ve Bir Ömre Sığdırılan Hasret
Dönüşüm rüzgarı: Bir halkın direnişi ve gelecek arayışı
Siyasi Liderlerin Eğitim ve Nitelik Seviyesinin Toplum Yönetimindeki Önemi
Moskova'daki Terör Saldırısı ve Biyolojik Savaşın Gölgesinde Dünya: 4. Dünya Savaşı'nın Ayak İzleri
Geleceğimizin Kıyameti “Asbest,” Sıfır Atık ve Kentsel Dönüşümün Karanlık Yüzü
Gökdelenlerin Gölgesindeki İroni: Depremler, Sıfır Atık ve Kentsel Dönüşüm
Zihinsel esaret: Afyonların ardındaki gerçek tehlike ve islami değerlere sadık kalma çağrısı
Görünmeyen Düşman: Kutuplaştırma ve İdeolojik Savaş
Dikey Yapılaşma ve Mahalle Kültürünün Erozyonu: Bir Hikâyenin Ardında Saklı Öğütler ve Tehlikeler
Alın Size Mektup!.. Alın Size Belge!.. İşte Danya’nın Mektubu Filistin’in ve Danya’nın Sessiz Çığlığı!..
TFF’nin Sponsorluk Skandalı, Futbolda Çizgi Aşımı ve Toplumsal Bilinç Uyarısı!..
Çifte Standartlar ve Sessiz Çığlık - Epstein Davası Üzerinden İslam Dünyasına Sesleniş
Süper Kupa Olayları ve Ardındaki Sorular - Türkiye Futbol Federasyonu, Protokol Detayları ve Toplumsal Dinamikler
Yılbaşı Kutlamalarının Dini Perspektiflere Göre Derinlemesine Analizi
Teğmen Krizi ve Askerlik Anlayışı: Geçmişten Günümüze Derin Bir Bakış
Balfour Deklarasyonu ile Başlayan Filistin'in Kırık Hikâyesi
Abdülhamit ve Herzl Penceresinden Yahudilerin Filistin Toprakları Üzerine Kirli Planı
II. Haçlı Seferi, Anadolu Selçuklu Direnci, Haşhaşilerin Kiralık Savaşı, Papa'nın Kaygıları ve Nûreddin Mahmud Zengî'nin Zaferi
SOSYAL MEDYA PLATFORMLARINDA DOLAŞAN DEPREM YALANLARI
Yaşarken Enkaz Haline Gelenleri Kim Kurtaracak?
Oysa ülkeyi yönetenlerin Hz. Ömer olması gerekmiyor muydu?
BATI ile yatıp, BATIL ile kalkmak: KURAN-I KERİM’E TEKME ATMAK!..
Ramazan Ayında Şehvetin Azması (!)
GELENEKSEL TABİR İLE “İB..LİK” VE FUHŞİYAT NASIL MEŞRULAŞTIRILIR?
Metropolden Köye, Köyden Mezraya
MİLLİ SİNEMA ve ADANIŞ KUTSAL KAVGA
Madenlerimiz Yeni Teknolojilerin Hammaddesi & Bizi Bekleyen Tehlikeler
DİLİPAK, MAHKEMEDEKİ SAVUNMASINDA “ASLINDA SAVUNDUĞUM KİŞİLER TARAFINDAN SUÇLANDIM.”
METAVERSE (SANAL GERÇEKLİK)
KÜRESEL SALGIN İNSANLIĞI ÇARESİZLİĞE SÜRÜKLÜYOR!..
YAHUDİLİĞİN VE SABATEİZMİN TÜRKİYE’DEKİ YANSIMALARI
Eşcinseller Neden 20 Yıl Daha Az Yaşıyor!..
9 EYLÜL ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ'NDE İSLAMİ EĞİTİM
Göç ve Göçmen Meselesi
1 Teklifim Var!.. Hem 500 Kat Fazla Verim Elde Edelim! Hem de Ormanlarımız Geri Gelsin!
Bilişim Suçları ve Banka Kartları Dolandırıcılığı -2-
Bilişim Suçları ve Banka Kartları Dolandırıcılığı -1-
Kanal İstanbul Projesi ve Türk Boğazlarına Hakimiyet Meselesi -IV-
Kanal İstanbul Projesi ve Türk Boğazlarına Hakimiyet Meselesi -III-
Kanal İstanbul Projesi ve Türk Boğazlarına Hakimiyet Meselesi -II-
Kanal İstanbul Projesi ve Türk Boğazlarına Hakimiyet Meselesi -I-
Filistin Meselesi ve Tarihten Günümüze Yahudiler!.
Tek Kuşak Tek Yol Projesi ve Çin Hegemonyası
Hayvanlar Alemine Dönüş
Tehlike'nin Farkında mısınız? Dünyada - Türkiye'de ETCEP Uygulaması ve Topluma Yansıması
Şimdi Dünyayı Ne Bekliyor?
Kurtuluşa Giden Yolculuk BENİM AİLEM -1-
Benim Ailem
Küresel Soykırım
Dil (Ses) Eğitimi
Tarihsel ve Stratejik Anlamda İstanbul’un Girit ve Diğer Depremlerle Bağlantısı - Büyük İstanbul Depremi
Dikkat!.. Yeni Tehlikenin Adı Mavi Bebek (Blue Baby)
bncmedyahaber.com Yazarı Muhammet Binici Kimdir?