Reklamı Geç
HABER DETAY
Lanet Osun! Toplu Tecavüz!
Bnc Medya yazarımız tecrübeli program yapımcısı gazeteci Halis Özdemir, "Lanet Osun! Toplu Tecavüz!" Başlıklı yazısında dünyanın zulme gözünü kapattığı Doğu Türkistanlı Uygurlu kardeşlerimizin yaşadığı işkencelere dikkat çekti. Vizyon programında anlatılanları satırlara taşıyan Özdemir yürekleri dağladı.
14 Şubat 2021 - Pazar 12:07
GÜNDEM

Lanet Osun! Toplu Tecavüz!

Yanlış duymadınız!
Toplu Tecavüz...
Lanet olsun!
Toplama kampları
Hapisler 
Organ hırsızlığı
Çocuk toplama kamplarında asimilasyon
Köle işçi
Zorla Çinlilerle evlendirme
Doğu Türkistan Köylerinin boşaltılarak Çin'in değişik yerlerine taşıma
Akla hayale gelmeyen eşine raslanmamış zulümler yapılıyor.
Hasılı bir millet bir ümmet yok ediliyor.
Doğu Türkistan'da Uygur Müslüman kardeşlerimiz soykırıma uğruyor.

 

Kamplarda yaşanan akılalmaz olaylar!

 

Daha önce Gülbahar Jelilova hem Vizyon Programımda yaşadıklarını gözyaşları içinde boğazı düğüm düğüm anlatmış hem de sosyal medyada anlatmıştı

.
Anlatma sebebini ise; “Kamptaki kadınlar bana hergün yalvardılar bizim yaşadıklarımızı çıkınca Müslüman kardeşlerimize ve bütün dünyaya anlat bize söz ver diye ben de bütün  dünyaya anlatacağım, anlatıyorum.” Demiş ve kamplarda hergün karşılaştıkları tecavüzler işkenceler sonucunda aklını yitirenleri hamile kalan kadınların çocuklarının analarından alınarak nereye ve ne için götürüldüklerini bilmediklerini kadınların aklını yitirdiklerini ve daha nice akılalmaz insanlık dışı muameleri anlatmış, izleyicileri ve bizleri gözyaşlarına boğmuştu. Anlatılanlar karşısında çaresizliği iliklerimize kadar hissetmiştik. 


Allah zalimleri kahretsin!


Şimdi ise gene toplama kamplarında çıkan Tursunay Hanımefendi anlatıyor;
"Toplama kamplarında on beş yaşından seksen yaşına kadar kadınlar bulunuyor kadınları hergün çırılçıplak soyunduruyorlar içimizden seçtiklerini kamerası olmayan başka bir odaya götürüyorlar gözlerimizi ve bizi bağlıyorlar yüzlerine maske geçirmiş Çin askerleri toplu şekilde sırayla her yanımızdan hemen hepimize defalarca  tecavüz ediyorlar bununla da yetinmiyolar, işkence yapıyorlar vücudumuza elektrikli jop sokuyorlar aklını yitiren kızlar oluyor....

 

Anlatılanlar dinlenilecek gibi dayanılacak gibi değil.


Türkiye'de yaşayan, eğitim için ülkemize gelen Uygur kardeşlerimiz bu anlatılanlar karşısında dünyaları zindan oluyor Türk milletine İslam topluluklarına gönülleri kırık yürekleri burkuk bir şekilde sesimizi duyun, bize yapılan zulmü durdurun diye feryat ediyorlar ama ne yazık ki insanlık sessiz, müslümanlar duyarsız bu halde çaresizlik içinde yakınlarının akıbetini Çin'den sormak ve sağlar mı ölmüşler mi zindandalar mı öğrenmek için önce Çin'in İstanbul Konsolosluğu önünde seslerini duyurmaya çalıştılar netice alamayınca Ankara'da Çin Elçiliği önüne beş bin dilekçe ile başvurmak istediler kapılar kendilerine kapatıldı gene cevap alamadılar.

Çin elçiliği önünde polis müdahale etti müdahale sırasında tatsızlıklar oldu orada kardeşinin akıbetini sormak için bulunan Mağfret isminde bir hanımefendinin kolu incindi. Emniyet görevlilerince nahoş kelimeler sarfedildiği sosyal medyada paylaşıldı. Keşke bunlar olmasaydı.

Polisimiz müşfiktir ölçüsüz davranmaz, sanırım anlık istenmeyen olaylar olmuş ya da işin vahametini anlamayan birkaç görevli kendilerine yakıştıramadığımız söz ve davranışlarda bulunmuşlar.

Yetkililere ve emniyet görevlilerine bir cümle söyleyerek iktifa edeceğim.

Çin elçiliği önüne giden Uygur kardeşlerimiz annelerini, kardeşlerini çocuklarını ve onların akıbetlerini soran KANADI KIRIK kardeşlerimizdir lütfen bu kardeşlerimizi bir de siz incitmeyin.

Bizler bir şey yapamıyoruz bırakın kanadı kırıklar analarını babalarını, kardeşlerini, çocuklarının akıbetlerini sorsunlar.
Onları rahat bırakın onlar Çin'in dediği gibi terörist değil onlar kardeşlerimiz.
Onlar;
Milliyetçilik iddiasında olanların
Ümmetçilik iddiasında olanların 
Görmezden geldiği Uygur TÜRK MİLLETİ, UYGUR MÜSLÜMAN ÜMMETİDİR.
Onları lütfen rahat bırakın 
Onlar vatanperver kardeşlerimiz 
Emin olun hiçbirisi bırakın Türkiye'nin zarar görmesini kılına zarar gelmesini istemeyen kardeşlerimizdir. Şayet varsa aralarına sızmış provakatörler onları ayıklamakta emniyet görevlilerinin işidir.


Onlar 
Annesinin akibetini soran Cevelan,
Kardeşlerinin babasının anasının akibetini soran Mirzahmet,
Aynı zamanda Türk vatandaşı olan kız kardeşinin akıbetini soran Medine,

Ve;

Ömer Faruh: aynı zamanda Türk vatandaşı da olan üç dört yaşlarındaki iki çocuğu, abileri kardeşleri anası ve babası
A.Tohti: ailesi ve aynı zamanda Türk vatandaşı da olan asimile kampında iki çocuğu 
Abdurahman: kardeşi, amcası, 2 yeğeni 
Şemsiye: babası, dedesi, amcası
Mağfiret: 2 amcası, abisi, 8 yeğeni 
Alimcan: abisi, ablası, 2 yeğeni, 2 eniştesi, kardeşi, 
Hebibullah: 2 ablası, 1 kız kardeşi, 1 erkek kardeş, 2 eniştesi, 
Tursuncan: kız kardeşi
Rabigül: annesi, arkadaşı
Ve diğerleri...
Onlar kanadı kırıklar!
Onlara yardım edemiyoruz bari gölge etmeyelim!


Çin'den aşı alıyoruz!


Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü, 2 Kasım 2011 kapatılmıştır. Bu tarihten itibaren Türkiye kullandığı aşıları ithal etmektedir.
1928’de Hıfzıssıhha Enstitüsü ile üretim merkezileştirilmiştir. 1940’lı yıllara kadar tifo, tifüs, difteri, BCG, kolera, boğmaca, tetanoz, kuduz aşıları seri üretimle oluşturulmuştur. 1968’de kurulan serum çiftliğinde tetanoz, gazlı kangren, difteri, kuduz, şarbon akrep serumları da üretilmiştir. Ülkede hastalıkların yok olması ile 1971’de tifüs, 1980’de çiçek aşısı üretimi sonlanmıştır."

 

Şimdi ise Çin’den aşı alıyoruz.


Çin aşısı yaptıranlara şifalar dilerim.
Ben Çin aşısı yaptırmayacağım. Aşı yaptıracaksam da YERLİ AŞIMIZI bekliyorum.

Çin yetkililerine sözümüz ise; 

Uygur kardeşlerimize yaptığınız zulme, soykırıma son verin Türk ve İslam dünyası ile onarılmaz sonuçları olacak zulmü durdurun. Böylece dünya barışına katkıda bulunun. Zulmü devam ettirmeniz halinde insanlık için ve Çinliler için de dünyayı yaşanılmaz yer yapmaya doğru süratle sürüklemektesiniz.

Doğu Türkistan'da cep telefonunu yasaklamanız orada Uygur Müslümanlarına insanlık dışı yaptıklarınızı dünyadan gizlemeye yetmeyecek! Artık mızrak çuvala sığmamaktadır.

Uluslararası mahkemelerde hesap vereceksiniz! Hesap vermeli ve yargılanmalısınız.

Son söz olarak;
Türkiye hiç vakit kaybetmeden UYGURLARIN UĞRADIĞI SOYKIRIMI TANIMALIDIR.
 

Türkiye ne Akdeniz'e ne Libya'ya ne Suriye'ye ve ne de başka bir işini Çin'e güvenerek Çin'in desteğini alarak yapmamıştır. Türkiye'nin dik duruşu her zaman olduğu gibi dostlarını umutlandırıp sevindirecek, Türkiye’ye düşmanlık edenleri ise dize getirecektir. 

Toplu tecavüze, soykırıma uğrayan
Uygurgurlar; hem Millet, hem ümmettir.


Uygurlar kardeşlerimizdir.
Ben UYGURUM! UYGUR!
BİZ UYGURUZ! UYGUR!

Vesselam.

 

YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN
http://bncmedyahaber.com/yazar-lanet-osun-toplu-tecavuz-471.html

Adınız
Yorumunuz
Hüseyin - 17 Şubat 2021  
Allah razı olsun Tek başına bir mücadele veriyorsun- Tebrik ederim.

reyhan sönmez - 16 Şubat 2021  
Eksik olmayın hocam Allah razı olsun sizden- inşallah Allahın izniyle Doğu Türkistanı kurtaracağız- çinin insafına bırakmayacağız.

Firdevs - 15 Şubat 2021  
Emeğinize sağlık iyiki varsınız. Bu gariban kardeşlerin sesini duyuran ve duyan kişilere ne mutlu. Allah eazı olsun

Azime Dasdan - 15 Şubat 2021  
Turkiye olarak uygur turk kardeslerimize sahip cikalim musluman olarak çin urunleri almayalim bol bol dua edelim kardeslerimize

Mukadder Başeğmez - 15 Şubat 2021  
Halis Beyefendi hazretleri- Adeta tek kişilik bir ordusunuz. Allah saʹyinizi meşkur kılsın. Çoğu yazar çizer takımı ˮtavşana kaç tazıya tutˮ oyalanması içindeyken- siz insanlık adına çığlık koparıyorsunuz. Hele hiç bir siyasi ve de şahsi endişe taşımadan bu yürekliliği göstermiş olmanız her türlü takdirin üzerindedir. Zat!ı alilerinizi saygı ile selamlıyorum.

osman korkusus - 14 Şubat 2021  
Ağzınıza sağlık ALLAH O ZALİMLARI BİRAN EVVEL KAHR ETSİN İŞALLAH

Ali Ateş - 14 Şubat 2021  
Senin gibi vicdanlı 100 gazeteci dahi yok. Vaa esefa.

Murat - 14 Şubat 2021  
ALLAH razı olsun.

Ahmed Uygur - 14 Şubat 2021  
Allah Razi olsun- Halis Ozdemir Hocamizden.

Hüseyin rahmi - 14 Şubat 2021  
Müslüman Türklere yapılan bu ınsanlık dışı zalımlıklerin bır gelecek hesabı soralacaktır ALLAHIM tez zamanda zalımlerı kahru perışan eyle yalvarıyoruz sana yarabbi

Turan Topcan - 14 Şubat 2021  
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Bunlar asılsız haber olamaz. Telefonun yasaklanması bu zulmün varlığının en önemli ve apaçık bir delilidir. Kahrolsun zalimler. Allah mazlum uygur yürklerinin yar ve yardımcısı olsun.

Nevzat Laleli - 14 Şubat 2021  
İnsan hakları ve demokrasi dedikleri halde Doğu Türkistan da ve dünyanın çeşitli yerlerinde Müslümanlara karşı 3 maymunu oynayan bu zalimlere cevapları verilecektir. Ama bizim elimizle olur ama Allah başka sebrplet halkeder onların eliyle olur. Biz hançeremizden çıkan sesle bütün gücümüzle ZALİMLER diye haykırıyoruz.

Yavuz Zarif - 14 Şubat 2021  
Allah ebeddiyen lanet etsin bu zalim-aşağılık pislik kavme..ve onu koruyan alçak şerefsizlere de inşaallah.

Semsinur gafur - 14 Şubat 2021  
dogu turkistan ses bekliyor