Haber Detayı
09 Ağustos 2025 - Cumartesi 21:06
 
KAZAK DİASPORASI ve TÜRKİSTAN
Gazeteci-Yazar Halis Özdemir, bu hafta “Kazak Diasporası ve Türkistan” başlıklı makalesinde, Türkistan coğrafyasının tarihî paylaşım sürecini, Kazak Türklerinin göç hikâyelerini ve diasporada karşı karşıya kaldıkları asimilasyon tehlikesini anlattı. Özdemir, Türk devletleri arasında “Tek Millet Tek Devlet” şuuruyla birlik, savunma iş birliği ve kültürel dayanışmanın şart olduğunu vurguladı. İşte ayrıntılar!..
GÜNDEM Haberi
KAZAK DİASPORASI ve TÜRKİSTAN


KAZAK DİASPORASI ve TÜRKİSTAN
 

“Tek Devlet Tek Millet" yolunun parlayan yıldızlarından Kazakistan ve Kazak Diasporası!
 

Kazakistan, Türkistan’ın en önemli merkezi parçası ve Kazaklar da Türk milletinin en önemli unsurlarındandır.
 

Türkistan’ın batısı Komünist Rus baskısından, doğusu ise Komünist Çin baskı ve zulmünü hâlen yaşamaktadır.

1945 yılında SSCB Başkanı Stalin, ABD Başkanı Roosevelt ve İngiltere Başbakanı Churchill’in katıldığı Yalta Konferansı’nda alınan kararlardan birisi de Türkistan’ın paylaşılması, Doğu Türkistan’ın Komünist Çin’e verilmesi, Türkistan’ın batısının ise SSCB’ye bırakılmasıdır. Bu kararla Türkistan bölgesi başka bir boyut kazanmıştır.
SSCB’nin dağılması ile bugünkü durum zuhur etmiştir.

 

24 Temmuz 2025 günü Kazakistan’ın yetiştirdiği değerli fizikçi bilim insanı Prof. Dr. Dossan Baimolda’nın kaleme aldığı “Avrupa’da Yaşayan Kazak Diasporası Tarih ve Mevcut Durum“ adlı kitabını imzalamış, ben de kendilerine; “Doğu Türkistan‘ın Duyulmayan Sesi SOYKIRIMIN TANIKLARI Komünist Çin’in Bilinmeyen Yönleri” kitabımı imzalayarak takdim ettim. İstanbul’da bulunan “Kazak Türkleri Eğitim ve Araştırmaları Derneği” tarafından kitabın tanıtım toplantısı yapıldı. Tanıtım davetlerine icabet ederek katıldım. Kazak dernek yöneticileri Erol Yolcu Bey ve diğer konuşmacılar, başta kitabın yazarı Prof. Dr. Dossan Hoca’nın ve aslen Kazakistan’dan Türkiye’ye gelen Prof. Dr. Abdulvahap Kara Hoca’nın yaptığı konuşmalardan oldukça bilgilenme fırsatımız oldu.

Konuşmacılar, başta Türkiye ve Avrupa’ya Doğu Türkistan’da yaşayan Kazak Türkleri de Komünist Çin zulmünden kaçarak geldiklerini ifade etmişlerdir. Türkistan Müslüman Türk halkının gerek Rusya gerekse Çin zulmüne muhatap oldukları anlaşılmıştır.

 

Kazak Diasporası kitabı, gerçekten ana yurtlarından ayrı yaşamak durumunda kalan Kazak Türklerinin hangi devlete ne zaman geldikleri ve ne işle meşgul oldukları, ayrıca da başlarından geçen inanılmaz hikâyelerinin konu edildiği, Avrupa’da yaşayan Kazakların asimile olmalarının önüne geçmesi, unutulmaması, birbirlerinden haberdar olmaları bakımından son derece önemli bir çalışma olarak kitaplaştırılmıştır. Gerçekten büyük ve sabırlı bir emeğin mahsulüdür.
 

Bu çalışmayı dilerim Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz ve diğer kardeş Türk devletlerinin mensupları da yaparlar. Çünkü hemen hepsi, yurtlarından bir şekilde uzaklaştırılmış muhacir olarak yaşayanlarla doludur!
 

Burada, kitap içinde adı geçenlerin tamamından söz etmek elbette mümkün değildir. Ancak diasporadaki zor şartlar altında yaşamak zorunda bırakıldıkları hâlde, hatta Kazakistan’ın bağımsızlık mücadelesinde önemli hizmetleri bulunan başta;
 

  • Mustafa Çokay (1890/1941) Alaş Orda hükümet üyesi, Türkistan özerkliğinin lideri. Fransa’da muhacir olarak yaşamıştır.
     

Mustafa Çokay gibi muhacir olarak ülkesi dışında yaşamış ve oralarda hayatını kaybetmiş Kazak aktivist ve önderler ile ilgili de bilgiler verilmiştir.

Kitapta Kazak özgürlük mücadelesi yapan şahsiyetler, Türkistan bağımsızlığı için çalışmış şahsiyetlerin sadece bir bölümüdür. Ayrıca nice isimsiz kahramanların olduğu da tarihi gerçektir.

Ahirete göçenlere rahmet diliyoruz. Kendilerini Türk milletinin bağımsızlık/kurtuluş mücadelesinde gösterdikleri çabalarından ötürü şükranla anarız.

 

Bugüne gelindiğinde elbette başta Türkiye’de ve Avrupa’da yaşayan Kazak Türklerinin önemli şahsiyetleri mevcuttur.

Önemli hizmetlerde bulunmaya devam etmektedirler.

Ancak ne var ki, diasporada yaşayan Kazak, Kırgız, Özbek, Tacik, Türkmen, Doğu Türkistanlılar da olmak üzere kendilerini iki önemli tehlike beklemektedir.

 

Birincisi; ASİMİLASYON tehlikesidir.

Diğer önemli tehlike de şudur: Türk devletlerine Allah büyük nimetler vermiştir; enerji/petrol, doğalgaz ve yer altı zenginlikleri bakımından dünyanın en zengin doğal kaynaklarına sahiptirler. Bu zenginlikler, emperyalist ülkelerin iştahını kabartmakta ve Türkistan’ı yutmak için fırsat kollamaktadırlar. Her iki tehlike de kadim Müslüman Türk milletini hem benliğinden, kimliğinden hem de kadim vatanlarından etmeye yöneliktir.

 

Birinci tehlike olan asimilasyon için başlıca yapılması gerekenler:

 

  • Asimilasyon, milletlerin din, dil, tarih, gelenek ve kültürlerinden uzaklaşması, içinde yaşadıkları toplumlara entegre olmaları, en önemlisi de yabancılarla, içinde yaşadıkları devletlerin milletleri ile evlilik yapmaları, bir iki nesil sonra diasporada yaşayan Müslüman Türk kardeşlerimizin nesillerinin yok olmaları ile sonuçlanacaktır.
     

Türkistan’ın zenginliklerinde gözü olanlara karşı alınacak önlemler:
 

  1. “İstersen sulhu salah hazır ol cenge” atasözümüzün gereğini yerine getirip, düşmanın silahı ile silahlanıp buna göre hazırlık yapmaktır. Düşman güçten anlar!
     

  2. Öncelikle Türk ve Müslüman devletleri ve akabinde Müslüman halkların birliğinin sağlanması gerekmektedir.
     

  3. Dilde birlik
     

  4. Kültür ve sosyal birliktelikler topluluklar arasında kardeşlik, inanç ve kültür bağının geliştirilmesi için hiç zaman kaybedilmemelidir.
     

Unutulmamalıdır ki Müslüman Türk devletlerinin kurtuluşu, hayatta kalmaları için aralarındaki birlik ve beraberliği sağlamaları son derece önemlidir!
Hedef: “Tek Millet Tek Devlet” olmalıdır!

 

  • Savunma iş birlikleri yapılması.
     

  • Savunma sanayinin güçlendirilmesi.
     

  • Ekonomik ve sosyal birlikteliklerin oluşturulması, zenginliklerin aralarında paylaşılması ve hep birlikte güçlü olmanın yollarının bulunması.
     

Türkistan’ın, dünya durdukça var olması, birlik ve beraberliğinde saklıdır!
 

Türkistan ve tabi Kazakistan vatandaşları millî şuurla hareket etmelidirler!
 

Diasporada yaşayan Müslüman Türkler öncelikle ülkelerine dönmeyi hedef haline getirmeli, mensubu oldukları devletler diasporadaki vatandaşlarını ülkelerine dönmeleri konusunda teşvik etmelidir. Müslüman Türk yurtları, coğrafi olarak çok büyük olmalarına karşın nüfus olarak oldukça azdır.
 

Türkiye, Türklerin de yurdudur!
 

Tekrar önemine binaen ifade edeceğim: Diasporada asimilasyona karşı, din, dil, tarih (tarih şuuru) ve kültürlerini yaşama çabalarını artırmalıdırlar.

Batılı ülkelerdeki konfor kendilerini esir almamalıdır. Ülkelerinin dışında yaşamak zorunluluğu olanların da birinci tercihleri Türkiye olmalıdır.

Türkiye’ye gelince Türk devleti ve Türk milleti de Türkistan Müslüman Türk halkının da devleti, yurdu olduğu şuurunda olmalıdırlar. Türkistan kardeş devletler de Türk devleti ve Türk milletini kendi milleti bilmeli, “Tek Millet Tek Devlet” şuuru ile hareket etmelidir.

 

Aksi halde Allah korusun aziz Müslüman Türkler, kurda kuşa yem olmaktan kendilerini kurtaramaz! Bir yanda komünist emperyalist Çin, öte yanda başta ABD ve müttefikleri gözlerini Müslüman Türk yurdu Türkistan’a dikmişlerdir.

Çin’in ülkelere nüfuz hileleri asla unutulmamalıdır!


Çin, Afrika ülkelerinin çoğunun millî hasılasına hükmetmektedir! Türkistan gençlerinin Çinlilerle evlenmeleri ileride onarılmaz sorunlara gebedir. Evlilikler önlenmelidir.
 

Türk Devletleri tanıtım ve kültür alışverişinde bulunmalı.
 

Türk devletleri; Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkistan ve diğerleri, Türkiye ile tanıtım ve yakınlaşmanın sağlanması için gazeteci ve basın mensupları ile daha yakın ilişki içine girmeli, ülkeler basın mensubu ve yazarları davet etmeli, ülkelerin tanıtımı ve kültür alışverişine katkı sağlamaları temin edilmelidir.

Üniversiteler arası geçişler kolaylaştırılarak eğitim koordinasyonu sağlanmalıdır.

 

Türk Devletleri Teşkilatı çalışmalarına hız vermeli, “Dilde Birlik“ öncelikle sağlanmalı, kültür alışverişi hız kazanmalı, aynı zamanda savunma iş birliği ile birlikte ekonomik iş birlikleri ihmal edilmemelidir. Türkistan el ele verirse aşamayacağı engel yoktur!
 

Gelecek, Müslüman Türk milletinin ve Türk devletlerinindir.
“Tek Millet Tek Devlet“ Kızılelmamız olmalıdır!

 

Yaşasın Kazakistan-Türkiye dostluğu!
Yaşasın Türkistan birliği ve dostluğu!

Türkistan’ın parlayan yıldızlarından Kazakistan ve Türkistanlı kardeşlerimize selam olsun!

Vesselam...

YAZARIMIZIN TÜM YAZILARI İÇİN

Halis Özdemir / Gazeteci - Yazar - Program Yapımcısı Kazakistan’dan Mesaj Var! Büyük oyuna kurban ediliyoruz!

Kaynak: Editör:
Etiketler: KAZAK, DİASPORASI, ve, TÜRKİSTAN,
Yorumlar