Yazı Detayı
28 Şubat 2023 - Salı 16:48
 
28 ŞUBAT’IN SENE-İ DEVRİYESİ
Şahmettin BALAHORLU - Araştırmacı / Yazar
 
 

28 ŞUBAT’IN SENE-İ DEVRİYESİ

Merhum Aliye İzzet Begoviç derki;

“Zulmü Unutmayın!

Çünkü Unutulan Zulüm tekrarlanır”

…..

 

Özelde Müslüman halkların yaşadığı coğrafya insanı, genelde ise diğer mazlum milletlerin yaşadığı coğrafya insanı yıllarca sömürülme ve ezilme ile yüz yüze kalmıştır.

 

Dili, dini, ırkı ve meşrebi ne olursa olsun, bu coğrafyaların halkları yok sayılmış ve ötekileştirilmiştir.  

 

Bu mustazaf milletlerin kimi savaş ortamlarında bombalanarak öldürülmüş, kimi yaşadıkları topraklardan zorla tehcire zorlanmıştır.

 

Bu mazlum milletlerin kimi ise çıkışı olmayan hapishanelerde aç, susuz, işkence altında ve kötü koşullarda can vermiştir ve vermeye devam etmektedirler. 

 

Peki, bu halkların devletleri yok mu? Hükümetleri yok mu? Yöneticileri yok mu?

Elbette ki var.

 

Var ama;

Birkaç istisna hariç, tüm bu yapılar ve organizasyonlar müstemleke, idarecileri ise kukladır.

 

Global derin şer güçler, yıllarca bu coğrafyalardan devşirdikleri aşiretlerin, sultanlıkların, krallıkların ve kaymak tabakaların çocuklarını, özel eğitime tabi tutarak, yetiştirerek,  zamanı geldiğinde sömürmek istedikleri ve yönetmek istedikleri o ülkelere yöneticiler atamışlardır.

 

Bu emperyal güçler, kurdukları uluslararası kurum ve kuruluşlarıyla, devşirdikleri insan gücü ile bu kukla rejimleri kontrol altında tutmuşlar ve bu mazlum halkları uzaktan kumanda ile idare etmeye ve yönetmeye devam etmişlerdir.

 

Bütün bu yaptıklarının gerekçesi, bu mazlum coğrafya halklarına demokrasi ve özgürlük getirme teranesi olmuştur.

…..

 

Ülkemizde yıllarca yukarıda bahsedilen uluslararası sömürü sisteminin bir parçası olmuştur. Uzun yıllar bu şer odakların kuşatması ve yönlendirmesi altında olmuştur.

 

Defaten darbe yapılarak ülkemizin geri kalmasına ve özgürlüklerin kısıtlanmasına sebebiyet vermişlerdir.

 

Uluslararası bu derin yapılar, zaman zaman “darbe yapan bizim çocuklar “diyerek kendi beyanlarıyla kendilerini ifşa etmişlerdir.

…..

Bugün seneyi devriyesini yaşadığımız, son dönemde yapılan bu darbelerden biride hiç şüphesiz 28 Şubat post modern darbesi olmuştur.

 

Bu melun 28 Şubat post modern darbe, güzel ülkemiz insanına sayısız mağduriyetler yaşatmıştır.

 

Başörtülü kız çocukların üniversitelerine girmeli yasaklanmıştır. Bu yasağa uymayan öğrenciler ve onlara destek veren öğrencilerin eğitim hayatlarına son verilmiştir.

 

Kamu çalışanlarına kılık kıyafet bahanesi ile mobbinkler uygulanmış ve karşı duranlar işlerinden atılmışlardır.

 

Meslek liseleri ve İmam-Hatip liselerine katsayı uygulaması getirilmiş ve tüm sorulara doğru cevap vermiş olsalar bile, istedikleri üniversitelere gitmeleri engellenmiştir.

 

Yeşil sermaye safsatası ile müslüman esnaf ve iş adamlarına haksızlıklar yapılmıştır.

İnsancının gereğini yapan birçok genç devlet kurumlarında işe girmeleri engellenmiştir.

 

Çocukların Kur’an-ı Kerim öğrenmelerine yasak getirilmiştir. Camilerine öğrenci alan din görevlileri soruşturma geçirmiştir.

 

Tv kanallarında, uydurma ve tyatral haberlerle müslümanların değerleri aşağılanmış ve küçük düşürülmüştür.


İslami STK, vakıf ve derneklere baskılar yapılarak, faaliyet yapmaları engellenmiştir.


Binlerce devlet memuru çeşitli haksızlıklara uğratılmış ve birçoğunun hakları ellerinden alınmıştır.


Bu ve benzeri yapılan zulümleri, haksızlıkları ve yaşanan dramları çoğaltmak mümkündür.


Bu melun 28 Şubat post modern darbe, benimde hayatımın en dinamik yıllarından tam 16 sene çalmıştır.


Hem madden hem de manen büyük haksızlıklara uğradık ve yaşadığımız bu haksızlıklar giderilmedi.


Bu melun post modern darbe, ülke insanımızın sadece manevi değerlerine balta vurmamış aynı zamanda, maddi olanakları ve kaynakları da büyük bir darbe almıştır.


Bu melun 28 Şubat post modern darbeyi yapan, bu zulmü işleyen ve bin yıl sürecek diyenlerin yerlerinde şimdi yeller esiyor.


Bu zulmü yapanların bazıları ise aldıkları ahlarla şimdi toprak altında cürümleri ile başbaşadırlar.


Demek ki zulüm ile abat olunmazmış.


Demek ki 28 Şubat bin yıl sürmezmiş…

…..


Başta ki cümleyi tekrar etmek gerekirse;

Merhum Aliye İzzet Begoviç derki;


“Zulmü Unutmayın!


Çünkü Unutulan Zulüm tekrarlanır”

 

YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN
http://bncmedyahaber.com/yazar-soylem-problemi-876.html

 

 
Etiketler: 28, ŞUBAT’IN, SENE-İ, DEVRİYESİ, ,
Yorumlar
Haber Yazılımı