Haber Detayı
08 Ekim 2025 - Çarşamba 23:16
 
Bilimin Medeniyetin Beşiği Doğu Türkistan Uygur Medeniyeti ve Kültürü (6)
Gazeteci-Yazar Halis Özdemir, son yazısında Doğu Türkistan’ın kadim kültürünü ve Uygur müziğinin dünya medeniyetine katkılarını ele alıyor. Yazıda, Dr. Gülzade Tanrıdağlı’nın Uygur 12 makamına dair açıklamaları, UNESCO’nun kültürel miras tescili ve Uygur halkının müzikle kurduğu derin bağ öne çıkıyor. Özdemir, “Uygur müziği sadece bir sanat değil, medeniyetin kadim sesidir” diyerek yine dikkatleri üzerine çekiyor.
GÜNDEM Haberi
Bilimin Medeniyetin Beşiği Doğu Türkistan Uygur Medeniyeti ve Kültürü (6)

Bilimin Medeniyetin Beşiği Doğu Türkistan Uygur Medeniyeti ve Kültürü (6)

 

Türkistan özelinde Uygurlarda Müzik ve müzik enstrümanları konusunda ise; çok değerli Dr. Gülzade Tanrıdağlı ile yaptığımız söyleşiyi sizlere arz ediyoruz:

 

Soru: Gülzade Hanımefendi, Uygur müziği, Uygur tarihi kadar eski olduğu iddiaları hakkında ne dersiniz?
 

Cevap (Dr. Gülzade Tanrıdağlı):

Uygur müziğinin Milat’tan önce dördüncü ve beşinci yüzyıllarda gelişmiş bir seviye arz ettiği yazılı kaynaklardan anlaşılmaktadır. Uygurlar Milat’tan önce Tanrıdağları, Koinlun, Karakurum ve Altındağ vadilerinde yaşarlarken müzikleri çok hoş olarak tanınmaya başlar. İcra ettikleri müzik ve kullandıkları müzik aletleri gittikçe etraf komşu halklara yayılır. Bu yayılma sadece kendi topraklarıyla ve diğer Türk boylarıyla sınırlı kalmayıp, ünü Çin’e kadar gider. Uygur müziği Çin saraylarına davet edilen ve onların tarih kitaplarında hayranlıkla bahsedilen bir müzik olmuştur.
Asırlar sonra da Uygurlardan Çin’e geçen müzik aletlerinden üflemeli ve yaylı çalgılar hâlâ Çinliler tarafından kullanılmaktadır. Hatta Çin’e geçen Uygur yaylı çalgısının adı hâlâ “Huçin / Erhu” yani Uygur çalgısı olarak adlandırılmaktadır.

 

Soru: Uygur müziğinin Uygurların İslamla müşerref olmaları sonrası gelişmeleri hakkında ne dersiniz?

Cevap: Uygur müziği tarih boyunca her dönemde daha gelişerek, zenginleşerek devam ederken Karahanlılar dönemine gelindiğinde İslamiyetin girmesiyle müzikte bazı içeriklerin eklenmesi veya yenilenmesi makamları zenginleştirmiştir. Karahanlıların tesir dairesinin gittikçe genişlemesi ile Uygur müziği ve makamı diğer Türk boylarından başka yine Arap, Fars ve Hintliler arasına kadar yayılır.
Doğu Türkistan’da 16. yüzyıl Saidiye-Yarkent Devleti dönemi, Uygur musikisi için adeta bir dönüm noktası olmuştur.

 

Soru: Uygur müziği makam zenginliği bilinen bir gerçektir. Bu konuda neler söylersiniz?


Cevap: Meşhur Uygur 12 makamı o dönemde, dönemin padişahı Abdürreşit Han’ın desteğiyle hanımı (kraliçe) Amannisahan’ın bizzat icrasıyla ve müzikşinas sadrazam Kıdırhan Yarkendi ile birlikte onlar tarafından tamamlanmıştır. Kendisi makamşinas ve şairdir. Onlar memleketteki bütün meşhur Uygur sanatçıları saraya toplayarak, Uygurların tüm etnik yaşam özelliklerini içinde barındıran büyük çaptaki takımlaştırılmış Uygur 12 makamını derlemişlerdir.
Musiki üzerinde yapılan bu değerli çalışmalar, Uygur bölgesini Asya’nın kültür merkezi durumuna getirmiştir.

 

Soru: Uygur klasik makamının çok zenginliğinden bahsedilmektedir!
Cevap: Evet, Uygur klasik 12 makamı bir müzik kâmusu niteliğindedir. Toplam hacmi 320 nağme ve 3123 mısra metinden oluşmaktadır. Aralıksız çalınıp icra edildiğinde 24 saat sürede ancak tamamlanır.
Uygur 12 makamının adları sırasıyla şu şekildedir:

 

  1. Rak makamı
  2. Çebyat makamı
  3. Müşavirek makamı
  4. Çargah makamı
  5. Pencikgah makamı
  6. Özhal makamı
  7. Acem makamı
  8. Uşak makamı
  9. Bayat makamı
  10. Nava makamı
  11. Segah makamı
  12. Irak makamı
  13. yüzyılın ortasına kadar daha nota olayı yokken bile, nesilden nesile canlı söylenerek bize kadar gelebilmesi, müzik sanatının Uygurların hayatında tuttuğu yerin önemindendir.
    Nitekim bugün her Uygur ailesinin duvarlarında baş köşede asılmış bir müzik aleti mutlaka vardır. Ailede çalabilen olsun veya olmasın genelde en çok dutar muhakkak her ailenin duvarlarını süsler. Eve misafir gelindiğinde yemekten sonra misafiri onore etmek için bir fasıl çalınır. Müzik icra edebilen saygı görür. Müzik ve müzik aleti adeta kutsanırcasına bir duygu mevcuttur.
    Müziksiz düğünler ve kutlama toplantıları düşünülemez. Bildiğimiz sıra geceleri tarzındaki “meşrep” geleneği adeta okul gibidir. Bu gelenekten dolayı müzik nesilden nesile aktarılmıştır.
    Batının müzik tarihçileri de müzik için, “müzik dünyanın doğusunda doğmuştur” diyerek Orta Asya’yı işaret ederler.
    Uygurların 12 makamı UNESCO tarafından korunması gereken dünya kültür mirası listesine alınmıştır (2012).

 

Gülzade Hanım, gerçekten çok önemli ve ayrıntılı bilgiler verdiniz, çok teşekkür ederim. Bildiğimiz kadarıyla siz aile olarak da Uygur müziği kültürü konusunda eğitim ve uygulamalar yapmaktasınız. Bu konudaki hizmetleriniz takdire şayandır.
Bize zaman ayırdığınız için tekrar teşekkür ederim.

 

Değerli okuyucum, altı başlık altında sizlere sunduğumuz bilgiler Uygur kültürüne hizmet yolunda katkı sunması dileğimizdir.
Değerli bilgilerini bizlerle paylaşan:

 

  • Doğu Türkistan tarihi”ni Dr. Nurettin İzbasar’a (Aktivist / Tarihçi)
  • Türkistan / Doğu Türkistan’da başta Tıp bilimi, bilim, ilim ve sanat alanında dünyaya öncülük eden Uygurlar’ı Prof. Dr. Muttalip Emçi’den,
  • Yemek Kültürü’nü Şair Yazar Nürala Göktürk’ten,
  • Giyim kuşam kıyafet kültürü’nü moda tasarımcısı Kadriye Ofer (Wufuer)’den,
  • Nişan, düğün, evlilik merasimleri STK temsilcisi Menzure Teklimakan Er’den,
  • Türkistan müzik kültürü’nü müzisyen eğitimci Dr. Gülzade Tanrıdağlı’dan olmak üzere ayrı ayrı teşekkür ederim.


    YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN

    https://www.bncmedyahaber.com/yazar-bilimin-medeniyetin-besigi-dogu-turkistan-uygur-medeniyeti-ve-kulturu-5-1196.html

 

 

Kaynak: Editör:
Etiketler: Bilimin, Medeniyetin, Beşiği, Doğu, Türkistan, Uygur, Medeniyeti, ve, Kültürü, (6),
Yorumlar
Haber Yazılımı